ويكيبيديا

    "ووضع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • koydu
        
    • koymuş
        
    • alıp
        
    • açıp
        
    • sardı
        
    • soktu
        
    • koyar
        
    • indir
        
    • koymak
        
    • sokuyor
        
    • yerleştirdi
        
    • yerleştirmiş
        
    • koy
        
    Sosyal kalkınmaya öncelik vermeli ve çözümleri dünya çapına yaymalıyız. TED علينا إعطاء الأولوية للنمو الاجتماعي، ووضع حلول حقيقية حول العالم.
    Elbette, ve tam olarak aynı koşulda hazneyi kapat elektrometreyi şarj et. Open Subtitles بطبيعة الحال، ووضع في بالضبط نفس القضية إغلاق ملف القضية اتهم الكهربية.
    Beş yüz yıl önce, Kopernik Dünya'nın yerine, kozmosun kalbine Güneş'i koydu. TED ومنذ 500 سنه قام كوبرنيكوس بإزاحة الأرض، ووضع الشمس في قلب الكون.
    Onu itince üzerime çıktı ve elini ağzımın üzerine koydu. Open Subtitles دفعته , وبعد ذلك صعد فوقي ووضع يده فوق فمي
    Kocasının arabasını almıştık. Gary bu sabah yapıp cesedi bagaja koymuş olmalı. Open Subtitles لقد اخذنا سيارة زوجها ولقد قتلها هو هذا الصباح ووضع جثتها بالعربية
    Bir canavar vardı. Üstüme oturdu ve bana türlü şeyler yaptı. Open Subtitles لقد كان هذا الوحش جلس على ووضع لى كل هذه الأشياء
    Siz insanlar her geldiğinde, giyinmek ve dişlerimi takma zorunda kalıyorum. Open Subtitles في كل مره يأتون الي الناس أضطر لإرتداء ملابسي ووضع أسناني
    Evinden alındı ve 14 yıldır hapishanede işlemediği bir suç yüzünden. Open Subtitles أخذ من بيته .ووضع بالسجن لأكثر من 14سنه لجريمه لم يرتكبها
    ve o bizi koruması gerektiği kişilerle iş birliği yaptı. Open Subtitles ووضع يده مع الناس الذي من المفترض ان ينقذنا منهم
    Çalışmak ve plan yapmak gibi şeyler için kendine bolca vakit ayırabiliyorsun. Open Subtitles يكون لديك وقت لتفعلي الأشياء التي تريدين فعلها مثل الدراسه ووضع الخطط
    Lisa saçlarını beyzbol şapkasının içine sıkıştırınca görevliyi onun Justin Bieber olduğuna ve Justin'in onunla fotoğraf çektireceğine ikna ettik. Open Subtitles فتقوم ليسا بربط شعرها ووضع قبعة بيسبول وأقنعنا الحارس انها جستن بيبر وبأن جاستن بيبر هذا يود التقاط صورة معه
    Ekmekleri arkın içine, Tevrat parşömenlerinin yanına koydu. TED ووضع الارغفة في التابوت وهو يتمتم بمقاطع من التوراة
    Cebrail gelip Tanrı'nın tohumunu onun rahmine koydu. Open Subtitles ونزل الملاك جبريل ووضع بذرة الله فى رحمها
    Beni kenara çekti, arabama uyuşturucu koydu... ve şimdi buradayım! Open Subtitles لقد أوقف سيارتى، ووضع المخدرات داخلها وها أنا هنا الآن، ماذا تقصدون؟
    Kolona dayanıp elini buraya koymuş. Kanın yönü nereye doğru gidiyor? Open Subtitles ومال إلى العمود ووضع يده هنا، إلى أين اتجّاه يؤدّي الدم؟
    Bir tuğla alıp, onu havluya saralım, sonra üstüne benzin döküp, ateşe verelim ve camdan içeri fırlatalım. Open Subtitles نحصل على الطوب، تغطي في منشفة، فإنه اخماد في البنزين، ووضع في النار، وتشاك من خلال النافذة‎.
    Bacaklarımı açıp beni yalamaya başladı. Open Subtitles جعلني أنحني على أريكة ووضع لسانه في طيزي
    İyi görünüşlü bir adam içeri girdi ve kollarıyla seni sardı, seni kendine çevirdi ve öptü. Open Subtitles رجل وسيم اتى ووضع يديه حولك, ادارك امامه و بدأ بتقبيلك
    Bana resmen tecavüz etti. Kıçıma şarap şişesi soktu, anladın mı? Open Subtitles وقام باغتصابي تقريباً، ووضع قضيبه في مؤخرتي ..
    Silahı eski yerine koyar, suçu eski kocana atarsın. Open Subtitles لزرع البندقية، ووضع إطار السابقين الخاص بك،
    Sadece gerçek var Sen, silahını indir, silahını indir. Open Subtitles القرف حصلت للتو حقيقية. أنت، وضعت بندقية الخاص بك إلى أسفل، ووضع بندقية الخاص بك إلى أسفل.
    Koltuk altına sıcak haşlanmış yumurta koymak da bacağının tekmelenmesinden kötüdür. Open Subtitles ووضع بيضة مغلية ساخنة تحت أبطك أسوأ من ان تٌركل ساقك
    Videonun ilerleyen kısımlarında koca adam devasa sikini kızın götünden çıkartıp taşaklarını kızın götüne sokuyor. Open Subtitles بوقتٍ ما بالمقطع هذا الرجل يسحب قضيبه من مؤخرتها ووضع خصيتيه هناك
    Bana silah çekti bunu üzerime yerleştirdi. Open Subtitles .. لقد صوّب سلاحاً نحوي ووضع هذا عليّ
    Foster sinemanın kamera sistemine sızıp orada olduğunu gösteren görüntüler yerleştirmiş. Open Subtitles اخترق فوستر نظام مراقبة السينما ووضع لقطات له وهو يزور السينما
    Makineye doğru sağa dön ve kafanı üzerine koy. Open Subtitles شابك أصابعك. إستدر لليمين نحو الماكنة ووضع رأسك عليه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد