Beni bu evden kaçırdılar çırılçıplak soydular, metal bir masaya yatırdılar ve içime metal sondalar soktular. | Open Subtitles | لقد خطفوني من هذا المنزل وجردوني من ملابسي ووضعوني في لوح معدني والصقوا مجسات معدنية داخل جسدي |
Daha sonra beni mutfak masasına yatırdılar bayıltmak için bir iğne yaptılar işte böyle. | Open Subtitles | ووضعوني على طاولة المطبخ وشربوني عدة جرعات ليخدروني والأمر كان كذلك |
Ve kendimi hasta hissetmeye başladım, böylece beni eve gönderdiler ve beni Groom Lake'deki hastaneye yatırdılar ve bana testler yapmaya başladılar. | Open Subtitles | وبدأت أشعر بالمرض فأرسلوني إلى الديار، ووضعوني في مشفاً في (غروم لايك) وبدأوا بإجراء تلك الإختبارات عليّ |
Beni taşıyıp masaya koydular ve bacaklarımın arasına bıçak koydular. | TED | حملوني ووضعوني على الطاولة، ووضعوا السكين بين ساقاي. |
Bir arabaya koydular. 20 dakika falan dolandırdılar. | Open Subtitles | ووضعوني في سيارة وقادوا بي حوالي 20 دقيقة |
Buraya gelince de beni kafese tıkıp, sanki hayvanat bahçesindeki maymunu çileden çıkartırlarmış gibi pencereye vurmaya başladılar. | Open Subtitles | وصلت هناك ووضعوني في قفص ثم قاموا بالنقر على النافذة كما يعبثون بقرد في حديقة |
Beni terapiye gönderip ilaç tedavisine başladılar. | Open Subtitles | لذلك أرسلوني للعلاج ...ووضعوني تحت تلك المخدرات |
Her yerde kutular vardı ve beni bagaja koydular! | Open Subtitles | كانت هنالك صناديق في كل مكان ووضعوني في صندوق السيارة! |
Beni çarşafa sarıp bagaja koydular. | Open Subtitles | لذا قاموا بلفي بغطاء (ووضعوني في شاحنة (رايان |