| Görünüşe göre bankın üst kısmında oturuyordu. Göğsünden vuruldu. Arkaya düştü. | Open Subtitles | أتوقع أنّه كان جالساً على المعقد، تلقى رصاصة بالصدر، ووقع هنا. |
| Kaydı, sırtüstü düştü ve diğer kolunu kapıya çarptı. | Open Subtitles | لقد انزلق ووقع على ظهره وضرب ذراعه الآخر على الباب |
| Mermi yamyama isabet etti, göğsünden içeri girdi ve gürültüyle düştü. | Open Subtitles | الرصاصة إخترقت مباشرة صدر آكل لحوم البشر ومع الارتطام سقط ووقع في شركي |
| Sonra uzandı kalemi aldı ve imzaladı sonra karısına uzattı o da imzaladı. | Open Subtitles | ثم جاء وأخذ القلم ووقع على العقد ومرر العقد لها ووقعت هى الأخرى |
| Başka bir adama gidip 80 kağıt verdik, hemen imzaladı. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى رجل آخر. أعطيته 80 دولار. ووقع على الفور. |
| Bana verilen bilgiye göre, General Vance Teğmen James'in ayağı kaymış ve çıkış kapısından düşmüş. | Open Subtitles | على حد علمى جنرال فانس الملازم جيمس انزلق ووقع خارج الطائرة |
| Bana iyilik yap da imzala şunu çabucak. | Open Subtitles | قم لي بخدمه ووقع هذه بسرعه لي |
| Şehir üstüne şehre taşınmış, başını kanunlarla belaya sokup durmuş. | Open Subtitles | انتقل من مدينة إلى مدينة، ووقع في مشاكل مع القانون. |
| İşe yaramaz kardeşim borç içinde ölünce sizi almak bana düştü. | Open Subtitles | شقيقي عديم الجدوى مات وهو مديون ووقع على عاتقي رعايتك |
| Saunanın önünden geçiyorduk birden boynunu tuttu ve yere düştü. | Open Subtitles | كنا نعبر حمام البخار فجأةً أمسك رقبته ووقع هنا |
| - Bana meydan okudu. - Hayır! Üstüme geldi ve kılıcımın üstüne düştü. | Open Subtitles | هو تحداني, حاول ان يركض من خلالي ووقع على سيفي. |
| Yukarıdan bir şey düştü ve kaputtan sekti. Boyasını çizdi biraz. | Open Subtitles | سقط شيء من هناك ووقع على الغطاء |
| Ben bağırdım ve kuş yere düştü. Zavallıcık. | Open Subtitles | صرختُ ووقع الطائر على الأرض، المسكين. |
| Tanrı ruhunu sattı ve zarlar bizim için çok kötü şekilde düştü. | Open Subtitles | "هزّ الإله قبضته ووقع النرد خطئاً علينا" |
| Yürüyüşe çıkmıştık. düştü. Kafası yarıldı. | Open Subtitles | كنّا نسير، ووقع وانشقّ رأسه .. |
| Sınır dışı emrini o imzaladı ve siciline baktığımızda bu dünyada sevdiği hiçbirşey yok gibi sadece yabancıları sınır dışı etmek dışında. | Open Subtitles | ووقع أمر الترحيل، ومن سجله، لا يوجد شيء يحب في هذا العالم أكثر من ترحيل الأجانب. |
| Çünkü sonra Javier Zeke'yi evine kadar sürücü yaptı Harley'in ruhsatını alıp Javier için imzaladı. | Open Subtitles | لأن جافير جعل زيكي يقوم بتوصيله لمنزله ليتعود على الهارلي ووقع له وثيقة بيع لجافير |
| Nükleer testleri yasaklayan bir antlaşma imzaladı. | Open Subtitles | ووقع معاهدة لحظر التجارب النووية |
| Sayın Yargıç, itirafını olaydan çok sonra merkezde yaptı ve imzaladı, öyle değil mi? | Open Subtitles | حضرة القاضي، لقد أملى ...ووقع إعترافه في المخفر بعد فترة طويلة من الحادثة، حسنا؟ |
| Nasılsın? Metrelerce yüksekten, ıslak kumlardaki kuru boka düşmüş gibiyim. | Open Subtitles | كمن سقط من مترين ونصف ووقع على شظايا الخشب والرمل الرطب وسرطان بحري ميت |
| Bu sabah duşta kayıp düşmüş. | Open Subtitles | انزلق ووقع في مصاطب الاستحمام هذا الصباح |
| Burayı da imzala. | Open Subtitles | ووقع هناك. |