| Walsh'ın yanında getirdiği balıklardan bazıları halen Londra Hunterian Müzesi'nde saklanmaktadır. | Open Subtitles | لازالت بعض الأسماك التي جلبها وولش محفوظة في متحف هانتريان بلندن |
| Başlarında İngiliz Doğu Hindistan Şirketi'nden yakın zamanda emekli olmuş olan John Walsh vardı. | Open Subtitles | ،جون وولش قائد البعثة كان والذي تقاعد من شركة الهند الشرقية |
| Walsh doğada bulunan elektriğe hayranlık duyuyordu. | Open Subtitles | كان وولش مفتوناً بالكهرباء الموجودة بالطبيعة |
| Walsh bu garip balık tarafından yayılan gücün bir yıldırım ya da bir kıvılcım jeneratörü tarafından verilenle aynı olup olmadığını bulmak istiyordu. | Open Subtitles | أراد وولش أن يعرف ما إذا كانت الكهرباء المنبعثة من هذه الأسماك الغريبة هي ذاتها كهرباء البرق أو مولد الشرارات |
| Walsh torpido balığından gelen elektriğin yıldırımdaki elektrikle aynı olduğuna ikna olmakla kalmayıp bir makine kullanarak üretilmesinin mümkün olduğuna da inanıyordu. | Open Subtitles | كان وولش علي يقين أن كهرباء أسماك الرعاد الكهربائي ليست ككهرباء البرق فحسب بل أيضاً يمكن توليدها بواسطة آلة |
| "Hayır" dediğim zaman, ciddiyimdir. Artie Walsh ile konuşmayacağım. | Open Subtitles | عندما أقول "لا" فهذا ما أعنيه، لن أتحدث إلى "آرتي وولش" |
| *Walsh, sonunda annesinin bodrumundan taşındı.* | Open Subtitles | اخيرا تمكن وولش من مغادرة منزل والدته |
| Bauer Walsh'ı almış olabilir, ama henüz elinde kanıt yok. | Open Subtitles | قد يكون (باور) أمسك بـ(وولش) لكنه لا يمسك بالدليل بعد |
| - Dana Walsh CTU'ya yerleştirdiğiniz köstebek, bu konuda kanıtları olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | (داينا وولش) الجاسوسة التي زرعتموها داخل "الوحدة" تدّعي أنّ بحوزتها دليل على ذلك |
| Bauer Walsh'ı almış olabilir, ama henüz elinde kanıt yok. | Open Subtitles | قد يكون (باور) أمسك بـ(وولش) لكنه لا يمسك بالدليل بعد |
| Sana verdiğim kanıt Walsh'ın bu işe nasıl bulaştığını söylemiyor. | Open Subtitles | الدليل الذي أعطيته لكِ لا يخبرني عن كيفية تورط (وولش) |
| Bu dokunulmazlık anlaşması "Dana Walsh" adına hazırlanmış. | Open Subtitles | اتفاق الحصانة هذا مكتوب باسم "داينا وولش" |
| CTU içinde teröristler için çalısan Dana Walsh adında analist bir kadın varmış. | Open Subtitles | كان لدى الإرهابيين شخص يعمل لصالحهم داخل "الوحدة" محللة بيانات اسمها (داينا وولش) |
| Kendisi ve tayfası üzerinde çok sayıda deney yaptıktan sonra Walsh artık torpido balığının nasıl elektrik şoku ürettiğini deneyip bulmak için Londra'ya dönüyordu. | Open Subtitles | بعد تنفيذ تجارب عديدة علي نفسه و طاقمه عاد وولش إلي لندن ليجرب و يعرف كيف لأسماك الرعاد الكهربائي أن تنتج الصدمات الكهربية |
| Ama çoğu kişi Walsh ile aynı fikirde değildi. | Open Subtitles | لكن الكثيرين لم يتفقوا مع وولش |
| Dinleyin, Binbaşı Walsh. | Open Subtitles | أنصت إليَّ يا ميجور وولش |
| Bay Walsh..bayağı ilerlediniz | Open Subtitles | سيد وولش , انت تتحسن |
| Ruslar bir ay önce Dana Walsh'u CTU'ya yerleştirmiş. | Open Subtitles | (الروس أقحموا (داينا وولش داخل "الوحدة" قبل شهور |
| Şu bir gerçek ki, Walsh'a dokunulmazlığını veremezsiniz. | Open Subtitles | من الواضح أنه لا يسعكِ منح (وولش) الحصانة |
| Walsh'u gözlerden uzak tutarak, kanıtı kontrol altına almalısınız. | Open Subtitles | عليكِ التحكم بالدليل عن طريق (إخفاء أمر (وولش |