| Birkaç dakika içinde, izleyicinin önemli bir kısmı hedef bölgeye giden yolu bulmuş ve geri kalanı dolaşımdan temizlenmiştir. | TED | خلال بضع دقائق، يستطيع جزءٌ كبيرٌ من الكاشف أن يصل إلى هدفه، ويتم إخلاء الدورة الدموية من الجزء المتبقّي. |
| Balıklar sekse ihtiyaç duymazlar çünkü sadece yumurtalarını yayarlar ve suda döllerler. | Open Subtitles | السمكة لا تحتاج إلى الجنس، لأنها تضع بيضها ويتم تلقيحها في الماء. |
| Şimdi, size şunu tekrar hatırlatmak istiyorum ki uyuşturucu satan ya da kullanan... derhal okuldan atılacak ve polise teslim edilecektir. | Open Subtitles | والآن، أريد أن أحذركم إذا ما وجدنا أيّ طالب يبيع أو يتعاطى المخدرات فسيتم طرده على الفور ويتم تحويله إلى الشرطة |
| Yapmamaya çalıştım ve bir anda bitti. | Open Subtitles | حاولت إيقافها يحدث ويتم الانتهاء من ذلك. |
| Binlerce insan sınırdışı ediliyor çocukları sizden ufak olanlar bile | Open Subtitles | ويتم ترحيل آلآف الناس في كل عام مع أطفالهم الصغار |
| Sadece güzel görünsün diye. Düzenli ve güzel yapmak. Beyaza boyamak, boydan boya. | Open Subtitles | ، سيجعله لطيفا ً، وسيكون مُنظما ً وأنيقا ً ويتم طلائه باللون الأبيض |
| 71: "Sahte kasırga yap ve düzenli olarak planlanan program değişsin." | Open Subtitles | الفكرة رقم واحد وسبعين، ألفّق اعصاراً، ويتم الغاء كل البرامج المحددة |
| ve Charles olmadan eve gönderilmek, kocam olmadan, benim konumumda. | Open Subtitles | ويتم إرسالي للمنزل دو تشارلز دون زوجي في حالتي هذه |
| Verici kulesi o tarafta ve kablolar o binanın altından geçiyor. | Open Subtitles | برج الارسال هنا ويتم تشغيل الكابلات تحت الأرض في ذلك المبنى. |
| Fakat senin bu kadar acınası hale gelmene ve her seferinde harcanmana dayanamam. | Open Subtitles | لكن لا أستطيع تحمل أن تكوني مثيرة للشفقة ويتم هزيمتك ِ طوال الوقت |
| Fakat bunu baştan engelledik ve şimdi tüm kopyaları bina dışına atılıyor. | Open Subtitles | كان يجب وضع حد لهذا ويتم التخلص من جميع النسخ من المبنى. |
| Fakat bunu baştan engelledik ve şimdi tüm kopyaları bina dışına atılıyor. | Open Subtitles | كان يجب وضع حد لهذا ويتم التخلص من جميع النسخ من المبنى. |
| Bahçıvanımla konuşmak için bir anlığına çıkıyorum ve toplantının içine ediliyor. | Open Subtitles | أترك الغرفة لدقيقة واحدة لأتكلّم مع منسّق حدائقي ويتم تخريب الإجتماع؟ |
| Kardeşlerinin çalıştırılıp bayılana kadar dövüleceklerini ve senin güzel olmandan korkmuştum. | Open Subtitles | وأن أخويك سيعملون ويتم ضربهم بلا هوادة وأنتِ تكونين جميلة للغاية |
| Bence insanlar buraya geliyorlar ve idealistler ama sonra dayak yiyerek içlerinden alınıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الناس يأتوا لهنا .. وهم يسعون المثاليّة ويتم خروجه منهم بالتعب |
| Cinayetten tutuklanacak ve belalı kadın mahkumlar tarafından itilip kakılacak. | Open Subtitles | ثم تُسجن بتهمة القتل ويتم غربلتها من مدعين صعبي المراس |
| ve ayrıca bana trampetin kirişsiz olacağı da söyleniyor. | TED | ويتم إخباري كذلك أن الإيقاع بدون أوتار. |
| Beyler, benim açımdan, bu iş bitti. | Open Subtitles | سادتي ، بقدر ما انا قلق ، ويتم هذا المنصب . |
| Mahkeme bugün ve senin işin bitti. | Open Subtitles | ومثوله امام المحكمة هي اليوم ويتم عملك. |
| Cinayet zanlısı olarak üçüncü bölüme transfer edilecek. | Open Subtitles | سوف يتم إعتقالها بتهمة القتل ويتم ترحيلها إلي القسم الثالث |