| Tamam, göründüler. 12 yönünde yüksek menzilde, sekiz kilometre uzakta hızla yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | حسنا, التقطناهم في الساعة الثانية عشر المدى ثمانية كيلومترات ويقتربون بسرعة |
| Ama deli gibi arıyorlar ve gayet hızlı şekilde yaklaşıyorlar. En fazla 2 güne burada olurlar. | Open Subtitles | لكنّهم يبحثون بجد، ويقتربون بسرعة وسيصلوا إلينا خلال يومان على الأكثر. |
| 3 dakika kala, azami sıcaklığa yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | ثلاث دقائق ويقتربون لدرجه الحراره القصوى |
| - Zaman korsanları on saniye arkanızdalar ve yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | قراصنة الزمن فعلياً وراءكم بعشر ثوان ويقتربون منكم |
| 160 mildeler ve hızla yaklaşıyorlar, efendim. | Open Subtitles | حوالى 150 ميل ويقتربون بسرعة |
| 2 km mesafeden yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | على بُعد 2 كيلومتر ويقتربون |
| 500 metre ve hızla yaklaşıyorlar! | Open Subtitles | (أنا أنتظر (نانس خمسمائة متر ويقتربون بتسارع |
| - 3 mil uzaklıkta ve yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | على بعد 3 أميال ويقتربون |
| Üç sokak arkada ve yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | ثلاث أبنية ويقتربون |
| Muazzam bir hızla yaklaşıyorlar! | Open Subtitles | ويقتربون بسرعة! |