| Terra-Save'in yaptığı ağır suçlamalar nedeniyle WilPharma hisselerinde büyük bir düşüş yaşadı. | Open Subtitles | إنخفضت أسهم (ويلفارما) إنخفاضاً حاداً نتيجةً للإتهامات اللاذعة من قبل (تيرا سيف) |
| İlaç şirketi WilPharma yaptığı basın toplasında Harvardville'ye 100.000 çalışanı olacak araştırma tesisi kurulduğunu açıkladı. | Open Subtitles | أصدرت شركة الإدوية (ويلفارما) بياناً صحفياً على إقامة منشأة أبحاث في (هارفارد فيل) لـ 100.000 مقيم |
| Uzun zamandır WilPharma araştırma merkezine karşı olan Dr. Curtis Miller tutuklandı. | Open Subtitles | الدكتور (كيرتس ميللر)، المعارض منذ فترة طويلة لمنظمة أبحاث (ويلفارما) |
| Ticarete engel olma ve WilPharma yanlılarına tehditler savurmaktan suçlanıyor. | Open Subtitles | تم القبض عليه وإتهامه بعرقلة الأعمال التجارية وإصداره لتهديدات لأنصار (ويلفارما) |
| Ve WhilPharma bu olaydan sonra halkın güvenini kazanmalı. | Open Subtitles | وتوجب على (ويلفارما) إستعادة الثقة للجمهور بعد هذه الحادثة |
| İnsan hakları kuruluşu olan Terra-Save, WilPharma' nın Hindistan'da yaptıkları testlerin açıklanmasını istedi. | Open Subtitles | لقد طلبت منظمة حقوق الإنسان (تيرا سيف) من (ويلفارما) إطلاق نتائج التجارب التي أجريت في (الهند) |
| Acilen WilPharma'dan Frederic Downing'e ulaşmam lazım. | Open Subtitles | إنّه لمن الضروري أن أصل إلى (فريدريك دوانينج) من (ويلفارما) |
| Senatör Davis, WilPharma şirketinde özel danışmandınız. | Open Subtitles | أيّها السيناتور (ديفيس)، كنت بمثابة المستشار الخاص لشركة (ويلفارما) |
| WilPharma şirketine karşı çıkan protestocu polis memuruna saldırıp öldürdü. | Open Subtitles | أحد المحتجين المتظاهرين ضد شركة (ويلفارما) هاجم والمفترض أنه قتل ضابط شرطة |
| Fakat şaka bir yana WilPharma ilaçlarının bununla ilgisi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظنين بأن (ويلفارما) لها علاقة بكل هذا؟ |
| WilPharma'nın kurtarıcı olarak gözükmesi gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أي نية في السماح لـ(ويلفارما) بأن ينتهي بها المطاف كمنقذة |
| Neden WilPharma ilaçları buraya getirildi? | Open Subtitles | لماذا تم إحضار أدوية (ويلفارما) إلى هنا؟ |
| Enfeksiyonun WilPharma tarafından yapıldığını düşünüyordunuz, değil mi? | Open Subtitles | ظننت بأن ذلك كان من تصميم (ويلفارما)، أليس كذلك؟ |
| Bizim suçlamalarımız yüzünden WilPharma'nın hisseleri battı. | Open Subtitles | قامت (ويلفارما) بوضع المخزون في صهريج بسبب إتهاماتنا |
| Böylece geçmişini sildi WilPharma'da bir iş buldu ve araştırma laboratuarlarına sınırsız erişim elde etti. | Open Subtitles | لذا محى ماضيه، عثر على وظيفة في (ويلفارما) وأكتسب حرية وصول غير مقيدة لمرافق أبحاثهم |
| - Kabul etmiyoruz. WilPharma gitmeli! | Open Subtitles | نقول لا، على "(ويلفارما) الرحيل" |
| WilPharma'nın baş araştırmacısı. | Open Subtitles | إنّه الرئيس الباحث لـ(ويلفارما) |
| Bu aşı WilPharma tarafından gizlice üretildi. | Open Subtitles | تم تطوير اللقاح سرياً من قبل (ويلفارما) |
| WilPharma'yı tehdit ettiği için tutuklandı. | Open Subtitles | -تم القبض عليه لتهديده (ويلفارما ) |
| Leon, hemen WhilPharma'nın oraya gel. | Open Subtitles | (ليون)، أحضر إلى (ويلفارما) في الحال |