| Davey, seçim sonrasına kadar uslu duracağına söz vermiştin. | Open Subtitles | ديفي، وَعدتَ بأنّك تَتصرّفُ حتى بعد الإنتخابِ. |
| O şeyi çıkaracağına söz vermiştin. | Open Subtitles | وَعدتَ بأنّك تَأْخذُ بأنّ الشيءِ مِنْ. |
| Yarın süresi dolacak olan kamu spotlarında bana yardımcı olacağına dair söz vermiştin. | Open Subtitles | أولئك بي إس أي إس وَعدتَ بأنّك تُساعدُني مَع مُسْتَحق غداً. أوه , gosh، روز، أنا حقاً صباحاً آسف. |
| Sigarayı bırakacağına söz verdin. | Open Subtitles | وَعدتَ بأنّك ستَتوقّفُ عن التَدْخين. |
| Bira yerine kırmızı şarap içmeyi deneyeceğine söz vermiştin! | Open Subtitles | وَعدتَ بأنّك ستُحاولُ الشرب النبيذ الأحمر بدلاً مِنْ البيرةِ! |
| Sana anlattıklarımı Danielle üzerinde kullanmayacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | وَعدتَ بأنّك لا تَستعملَ أيّ شئ علّمتُك على danielle. |