| ve Adam'ın cinayetlerden haberi yok. | Open Subtitles | و آدم ليس لديه اي فكرة انه قتل أولئك الناس |
| 781227 ve Adam Bailen ile ilgileneceğim. | Open Subtitles | سوف أهتم بأمر 781227 و آدم بيلين |
| ve Adam cd kabıyla uyumlu, kenarları tırtıklı, kalın bir cam parçası buldu. | Open Subtitles | و " آدم " وجد قطعة زجاج سميكة بطرف مشطوف متوافقة من علبة عرض السي دي أي بصمات ؟ |
| Jacky ve Adam birbiriyle konuşsa çok iyi olacak | Open Subtitles | مهلاً اعتقد من الأسهل لو تركنا "جاكي" و"آدم" يتفاوضا سوياً |
| Çello ve Adam'ı düşünüp, evde kendisini bekleyen bir mektubun olup olmadığını merak eden bir kız. | Open Subtitles | فتاة يشغل بالها التشيلو و"آدم" وإحتمال وصول رسالة تنتظرها في بيتها |
| O çocuk Bighorn Horizonlar için yeterince yetenekli değildi, ve Adam... | Open Subtitles | ، "ذلك الفتى لم يكن مؤهلاً لِـ"بيغ هورايزن .. (و (آدم |
| Colton Grant, Sarah Rhodes ve Adam Lewis'i öldürme suçundan tutuklusun. | Open Subtitles | كولتون غرانت) أنت رهن الإعتقال لقتل) (سارة رودز) و (آدم لويس) |
| Soldaki kamera Tammy, Darin ve Adam'ın girdiği yeri gösteriyor. | Open Subtitles | على اليسار الكاميرا المثبتة على تامي) و (دارن) و (آدم) عندما دخولهم) |
| Üçünü teşhis ettik. Darin, Tammy ve Adam. Hepsi öldü. | Open Subtitles | أربعة مجرمين, قمنا بتحديد هوية ثلاثة منهم (دارن) و (تامي) و (آدم) |
| Chloe ve Adam'la konuştum, Tony'nin yanında olabilmek için hastaneye gitmek istiyorsan senin yerine bakacağız. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع (كلوى) و(آدم), وسنغطى غيابكِ اذا اردتى الذهاب للمستشفى لتكونى مع (تونى) |
| Henüz değil, ama Chloe ve Adam uğraşıyorlar ve onlara yardım edebilirim. | Open Subtitles | ليس بعد, لكن (كلوى) و(آدم) يعملا على الأمر ويمكننى مساعدتهما |
| - Ne? - Meg ve Adam West. | Open Subtitles | ميج و آدم ويست .. |
| Sarah ve Adam, hayatının yönetimlerini onlara bırakman gerektiğini söylüyorum. | Open Subtitles | و إنني أحاول أن أقول بأن يجب عليك أن تسمح لـ(ساره) و (آدم) بأن يديرون حياتهم الخاصة |
| Sen ve Adam çok farklısınız. Siz şu harika çiftler gibisiniz. | Open Subtitles | أنتِ و (آدم) مختلفان تماماً ، أنتما زوجان رائعان |
| Mia ve Adam, FBI Rafi'yi hapse attığında masum bir adamı tutukladıklarını düşünüyor. | Open Subtitles | (ميا) و(آدم) يظنان أن المباحث الفيدرالية إعتقلت رجلا بريئا عندما زجت بـ(رافي) في السجن. |
| Sen ve Adam hemen oradan gitmelisiniz. | Open Subtitles | أنت و (آدم )عليكما الخروج من هناك حالاً. |
| Teşekkür ederim, Şaman. Kelly ve Adam Pak burada değiller. | Open Subtitles | شكراً لك أيّها الشامان، (كيلي) و(آدم باك) ليسا هنا. |
| Amy ve Adam, Deke küçükken bu binada yaşıyorlardı. | Open Subtitles | (آيمي)، و(آدم) عاشا بالمبنى مذُّ أن كان (ديك) صغيرًا. |
| Shioma'nın parasını geri vereceğiz ve sen ve Adam sonunda hayatınıza devam edeceksiniz. | Open Subtitles | وسنعيد إلى (شيوما) أمواله لتستطيعي أخيراً أنتِ و (آدم) المضي قدماً |
| Edinburgh'ta Grace ve Adam'ı sürekli görüyordun da ondan. | Open Subtitles | (لأنك دائمًا ترى (غريس) و (آدم في" ادنبره" |