| Daha önce de belirttiğim gibi, Web sitesini işlevsel ve güvenli tutmak için işe alındım. | Open Subtitles | مثلما صرحت في العلن لقد تم تعيينى للإبقاء على موقع إلكتروني يعمل و آمن |
| Ama, o siyah çizgi ülkedeki her bireye iyi, stabil ve güvenli bir diyet oluşması için gereken tedarik miktarını göstermektedir. | TED | لكن ذلك الخط الأسود يبين كمية الإمداد الغذائي اللازم لدولةٍ ما إذا سمحوا بنظام غذائي جيد، و ثابت، و آمن لكل شخص في تلك الدولة. |
| - Komiser, burası sakin ve güvenli bir yere benziyor. | Open Subtitles | ملازم, يبدو الوضع جيد و آمن - |
| Ne kadar görkemli ve huzurlu bir gezegen. | Open Subtitles | إنه كوكب رائع و آمن |
| - Teksas'ta bir yerim var sessiz ve huzurlu. | Open Subtitles | لدي مكان في (تكساس) هاديءٌ و آمن |
| - Bu kutuyu güvenli bir yere kilitlemezsek tüm Midlands'ın başı dertte olacak. | Open Subtitles | الاراضي الوسطي كلها ستكون في مأزق لو اننا لم نحفظ الكتاب في مكان مغلق و آمن. |
| Onu bulacağımı bildiği için güvenli bir liman tarafına gitti. | Open Subtitles | ذهبت إلى مكان معزول و آمن حيث تعرفُ أنّه يمكنني إيجادها هناك. |
| Çok güzel ve güvenli. | Open Subtitles | هذا جميل و آمن |