| Ve her zaman seni terk etmemeliydim diye düşünüyorum seni bıraktım İstememe rağmen | Open Subtitles | و أفكر دائماً أنني لن أَتركك تركتك بالرغم من أنني حتي لا أُريد |
| Ama geceleri yatıyorum ve sadece bizi düşünüyorum. -Bizi, bana sarılışını ve—.. | Open Subtitles | لكنني أرقد بالفراش و أفكر بنا أفكر بك تمسك بيدي |
| Şimdi burada oturmuş, sana söylemek istediğim ama söyleyemediğim onca şeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا الآن أجلس هنا و أفكر في كل الأشياء التي كان يجب أن أقولها ولم أفعل |
| Ama bazı garip zamanlarda bana biraz keder veriyorlar... sadece onlara bakıyorum ve kendimce şöyle düşünüyorum: | Open Subtitles | و لكن أحياناً يجعلوني أشعر بحزن. أنظر إليهم و أفكر بنفسي. |
| Üstünde iyice çalışıp, nitelikli bir şeyler oluşturmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | و أعمل عليها بشكل جيد، سأبذل أفضل ما لدي و أفكر بشكل أفضل |
| Her gün buna bakıp "alçağı yakaladık" diyeceğim günü düşünüyorum. | Open Subtitles | أنظر إلى الهاتف كل يوم و أفكر بذلك اليوم الذي سأكون قادرة على الإتصال و أقول لقد قبضنا على السافل |
| En başa dönüyorum, bunu yetiştirenlerin kim olduklarını düşünüyorum, bilirsin işte, | Open Subtitles | أنا أذهب إلى الدرجة السفلى و أفكر في الناس الذين يقومون بزراعته |
| Sana bakıyorum, ve... eğer zamanımı olmadığım birisi gibi davranarak harcamış olmasaydım, ...sahip olacağım ömür boyu sürecek olan aşkı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنظر إليك, و أفكر في حياة طويلة من الحب كان يمكن أن أحصل عليها لو لم أهدرها |
| Brakebills de değil, ama şu an burda oturmamın kader dan başka bir şey olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن لا يمكنى البقاء هنا إلان و أفكر فى أنه أى شئ سوى القدر |
| Ben bunun yaşayan örneğiyim. Bir birey dünyanın en güçlü rakiplerine en güçlü istihbarat örgütlerine karşı kafa kafaya mücadele edebilir bu mücadeleyi kazanabilir. Umutlanmamızı sağlayan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Ve bunu öyle inşa etmeliyiz ki sadece teknik uzmanlar değil sıradan insanlar da erişebilmeli. | TED | وأنا أكبر مثال على أن بإمكان شخص أن يمضي رأسًا برأس متحديًا أكثر الخصوم قوة أكثر وكالات الإستخبارات قوة حول العالم و ينجح, و أفكر أن هذا شيء علينا أن نتفائل به و نبني عليه لجعله متاح ليس فقط للخبراء التقنين لكن للمواطنين العادين حول العالم |
| Bu adama bakıyorum ve düşünüyorum da hiçbir şey yeterli değil. | Open Subtitles | انظر الى هذا الرجل و أفكر ... انه ليس كافيا |
| Komik gelebilir ama orada oturmuş ve "Nasıl olur da bunca zamandır iyi bir kıza rastlamazsın, Hoyt?" diye düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً هذا يبدوا مضحكاً قليلاً لكني كنت جالساً هناك و أفكر " كيف أنك لم تقابل أي فتاة لطيفة من قبل ، هويـت ؟ " |
| Sonra düşünüyorum, "onlar orada çitin diğer tarafındalar." | Open Subtitles | و أفكر ، "ها هم هناك في الجانب "الآخر من السياج |
| Bir de yatmadan önce seni düşünüyorum. | Open Subtitles | و أفكر بك عندما أذهب للنوم أثناء الليل |
| Seni tüm kalbimle seviyorum sürekli seni düşünüyorum. | Open Subtitles | ، أحبك بكل جوارحي و أفكر بك دوما |
| Yani, çok hissediyorum, çok düşünüyorum. | Open Subtitles | أعني أنني أشعر كثيراً و أفكر كثيراً |
| - Geçmişi düşünüyorum, Deion 1983'e dönüyorum ve Dan Marino hakkında düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | تعرفون أفكر ب (ديون) و أعود (إلى 1983 و أفكر ب (دان مارينو |
| Ne zamandır her gece yukarıdaki odanın camından dışarı bakıyor ve düşünüyorum. | Open Subtitles | أنظر خارج النافذة كل ليلة و أفكر .. |
| Durmadan düşünüyorum ya beni oradan gördüyse? | Open Subtitles | و أفكر ...ماذا إن كان رأني على الموقع، ثم |
| Bazen tüm bu olanların bitmesi gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | : احيانا ما انهض و أفكر " يجب على هذا أن ينتهي |