| Onu ikna edemeyeceğini sen de biliyorsun! | Open Subtitles | لن يمكنك إجباره على العودة و أنت تعرف هذا |
| Onu ikna edemeyeceğini sen de biliyorsun! | Open Subtitles | لن يمكنك إجباره على العودة و أنت تعرف هذا |
| Baba, bu kesinlikle farklı. - sen de biliyorsun. | Open Subtitles | يا ابتاه, إن هذا أمرٌ مُختلفٌ كلياً و أنت تعرف هذا. |
| Eğer bunları doğru bilirsem, 100 papel vereceğini söyledi, ve biliyorsun o parayı kazanmak zorundayım. | Open Subtitles | و هو يقول لي دائماً إذا أجبت بشكل صحيح أحصل على نتائج كبيرة و أنت تعرف أنه علي أن أجني تلك النقود |
| ve biliyorsun, o zamandan beri bu işin dışındaydım. | Open Subtitles | و أنت تعرف لقد امتلأت قليلاً منذ ذلك الحين |
| Kendine öyle söyle bakalım, ama değiştin ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أخبر نفسك بذلك و لكنك تغيرت و أنت تعرف هذا |
| Normali çok iyi bilirsin ya. | Open Subtitles | و أنت تعرف الطبيعي |
| Bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | أنتَ أكثر قيمة للفريق منه و أنت تعرف ذلك |
| Tabii ki var. - Komite'ye ifade verdiğimi sen de biliyorsun. | Open Subtitles | بالطبع أعرف لقد شهدت باللجنه و أنت تعرف ذلك |
| Dananın kuyruğu koptuğunda ben çoktan gitmiş olacağım. sen de biliyorsun. | Open Subtitles | عندما الأمر يقترب منيّ، سوف أرحل من هُنا و أنت تعرف ذلك جيداً. |
| Bana tuzak kuruyorlar ve bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | لقد تم الايقاع بي، أيها المفوض، و أنت تعرف هذا. |
| sen de biliyorsun! Başımıza hiçbir şey sarmadı o. | Open Subtitles | و أنت تعرف هذا لم يدخلنا بأي شيء |
| Başın dertte ve bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ، أنت فى ورطة و أنت تعرف ذلك جيداً |
| Sen de, ben de pireyi deve yapıyoruz ve biliyorsun, odanda o kristal şeye olanlar. | Open Subtitles | أنتوأنانجعلالأمورمبالغةبها,و , أنت تعرف , الأمر بأكمله مع الكريستال في غرفتك |
| ve biliyorsun, senin her zaman en çok ilgilendiğin şey ben oldum. | Open Subtitles | و أنت تعرف أني دائماً أريد مصلحتك |
| Ben özel olmasını istiyorum, sen özel olmasını istiyorsun ve biliyorsun ki özel olması için uğraştık ama bilirsin... | Open Subtitles | أنا أريده أن يكون مميز و أنت تريده أن يكون مميز... و أنت تعرف لقد حاولنا... أن نجعله مميز, لكنك تعرف... |
| ve biliyorsun yapabilirim. | Open Subtitles | و أنت تعرف أنني أستطيع |
| Bulduğumuz silahların hepsi de sahte. Burada hiç silah yok amca ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | الأسلحه التي أريتها لنا خدعه و أنت تعرف أنهم لا يصنعون أسلحه يا عمي |
| Kurallar var ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | , هذه هي القواعد و أنت تعرف هذا |
| Normali çok iyi bilirsin ya. | Open Subtitles | و أنت تعرف الطبيعي |