al şu aptal çiçeği de bana şöyle bolca üzümlü krep getir. | Open Subtitles | خذ الوردة الغبية فحسب و احضر لي كومة كبيرة من فطائر التوت |
Paulie, 39. Caddeye git, 18 adet minder al ve faturayı bana getir. | Open Subtitles | بولى أريدك فى شارع 39 اشترى 18 فرشا للرجال ليناموا عليها و احضر لى الفاتورة |
"Merkezin arkasında buluşalım, pamuk bir gecelik getir." | Open Subtitles | قابلني خلف مبنى التحقيقات و احضر رداء نوم قطني |
Hapishanenin güney duvarında buluşalım ve merdiveni getir. | Open Subtitles | قابلنى عند جدار السجن الجنوبى و احضر السلالم |
Buralarda dolaş ve biraz barbekü cipsi al. - Ooh. | Open Subtitles | اذهب لشارع المقابل و احضر لي بعض شرائح البطاطا المشوية |
Şimdi git kendine bir sabun kalıbı al, boyacı çocuk. | Open Subtitles | الان أذهب و احضر اناء من الحساء, يا ماسح الاحزيه |
Zırvalamayı kes de, bana biraz daha salata getir, içinde hıyar olmasın. | Open Subtitles | اقطع هرائك و احضر لي المزيد من السلطة بدون خيار و بدون خبز محمر |
- Plaja git ve yardım getir! | Open Subtitles | يا صاح, يجب علينا احضار مساعدة تشارلى, اذهب للشاطئ و احضر مساعدة |
Hey jöle parçası... komisere git,bana bir dolu patates kızartması getir ve bu hiç olmamış gibi davranıcaz, tamam mı? | Open Subtitles | أيها الأحمق اذهب للمقصف و احضر لي بطاطس محمرة و سأتظاهر أن هذا لم يحدث، حسناً؟ |
Gidip diğerlerini getir ve Gobber'a söyle hazırlansın. - Baba, seni öylece burada bırakamam. | Open Subtitles | اذهب و احضر الاخرين و اخبر جوبر ان يستعد |
53. ve 8. caddenin köşesinde seni bekliyorum. Matkabını da getir. | Open Subtitles | قابلني عند زاوية شارع 53 و 8 و احضر حفارك |
Selfie çubuğunu getir. Yüzümün küçük görünmesini istiyorum. Sende 1 metre boyunda bir çubuk yok muydu? | Open Subtitles | أذهب و احضر عصا السيلفى و سوف يصبح وجهى أصغر أليس لديك واحدة و التى تبلغ مترا أو ما شابه؟ |
Billy, sen atlara göz kulak ol, bir de su torbası getir. | Open Subtitles | بيلي.. اعتن بالجياد و احضر حقيبة الماء |
- Her neyse acayip ve sinir bozucu. - Bennings, git Childs' ı getir. | Open Subtitles | انها متوحشة و مرعبة- مهما تكن بيننينج , اذهب و احضر تشلز - |
Sorgu için birini yollarım. Teri'yi buraya getir. | Open Subtitles | خذه الى العياده و سأرسل شخص ما لاستجوابه و احضر "تيرى" الى هنا |
Git çantamı getir. Bir bakayım. | Open Subtitles | اذهب و احضر كيس نقودى, سوف القى نظرة |
Şimdi git ve doktor çağır ve bana da buz getir, bulabildiğin kadar çok. - Buz. | Open Subtitles | و احضر لي بعض الثلج , الكثير منه - بعض الثلج - |
Manav, hadi o ot yiyen atın resmini getir. | Open Subtitles | مناف, اذهب و احضر لوحة الحصان. |