Tek istediğim ilginç bir hikaye anlatmak ve bence sende bu hikaye var. | Open Subtitles | كل ما اريد فعله هو كتابة قصة مهمة و اظن انك تملكين واحدة |
ve bence bunun sonuçları da çok yoğun, ister bilim için olsun, ister ticaret ya da devlet için, ya da en önemlisi, bizler, bireyler için olsun. | TED | و اظن ان العقبات هنا كبيرة، سواء كان للعلوم للتجارة، او الحكومة، او ربما اكثر من اي شئ، لنا كافراد |
ve bence trajedinin bize mesajı budur ve çok çok önemli olmasının nedeni de, sanıyorum. | TED | و اظن ان هذه هي رسالة المأساة الينا، و هذا ايضا سبب كونها مهمة جدا جدا، كما أعتقد. |
Bağcıkları çözülmüştü, ben de bağlamak için eğildim Ve sanırım kurşun tam üzerimden geçmiş ve Avery arkamda duruyormuş. | Open Subtitles | لقد كان حذائي. لذا أنحنيت لربطهم و اظن أن الرصاصة مرّت فوقي مباشرة |
Ve Dewey Cox'ın şimdi Hindistan'a ihtiyacı var Ve sanırım Hindistan'ın da Dewey Cox'a ihtiyacı var. | Open Subtitles | و ديوي كوكس يحتاج الهند الآن و اظن ان الهند تحتاج ديوي كوكس ايضا |
...tüm aramalara baktım Ve sanırım bir şey buldum. | Open Subtitles | لمدة ساعات ولكل المكالمات و اظن انني وجدت شيئا |
Bence seni bütçe artırımını savunmaya zorlamak istiyor ve bence bunu... ortalığa yayıp bir atmaca gibi gözükmeni sağlamaya çalışacak. | Open Subtitles | , اظن انه يريدك أن تدافع عن زيادة المال و اظن أنه سيحاول اقناعك و سوف يجعلك تبدو مغفلاً بعد ذلك |
Herkese hükümetin muhteşem olduğunu söyleyen benim ve bence hükümet iğrenç. | Open Subtitles | احاول اخبار الجميع ان الحكومة جيدة و اظن انها سيئة |
ve bence şu ikisini kendimize çektik. | Open Subtitles | و اظن بأنه لاتزال لدينا فرصة مع هذين |
Bence Tıksırana Kadar İçelim'le bitirelim ve bence Uzayda Seks'i söylemeliyiz. | Open Subtitles | و اظن بأننا يجب ان نغني الجنس في الفضاء |
ve bence sen bu şeyleri hissettiğin için aptalsın. | Open Subtitles | و اظن انك غبية لتشعري هكذا |
Ben önemsiyorum ve bence yarın Peder Walker ile konuşmaya gitmelisin çünkü tüm derslerden A almıyorsun. | Open Subtitles | حسنا, انا اهتم و اظن انه من الافضل ان تذهب للحديث مع الأب (واكر) غدا لأنك لن تحصل على ممتاز في جميع المواد |
Büyümek için yatırım fonu kullanıyorlardı, Ve sanırım kendilerini gerçekten güçlendirdiler ve fon bu sabah çöktü ve... hepsi bu. | Open Subtitles | , كانوا يستخدمون أموال الصفقات من أجل التوسع . . و اظن أنهم , أظنهم أكثروا في الاستدانة . . |
Onlara debi analizleri ile alakalı bir e-posta göndermiştim Ve sanırım olay Mandarinim körelmiş durumda da birazcık. | Open Subtitles | لقد راسلتهم حلو تدفق معدل التكامل و اظن لابد ان يكون لديهم بعض من .. لغتي المندرين غير جيده |
Cinayetleri kampanyası için kullanıyor Ve sanırım insanlar da arkasından geliyor. | Open Subtitles | انه يستخدم جرائم القتل ليقوي حملته و اظن ان الناس تحتشد خلفه |
Adresini buldum, evine gittim ve ona içinde özlü sözler olan kruvasanlardan götürdüm, şansımı denedim ve gözlerindeki bakışı gördüm Ve sanırım ona sattım. | Open Subtitles | لاتحدث في العمل لقد وجدت عندها و ذهبت الى هناك و احضرت لها كرواسان الشعر و استغليت الفرصه رأيت تلك النظره في عينيها، و اظن اني بعت لها |
Ve sanırım bu toplantının amacı da bu anlaşmayı sağlamak. | Open Subtitles | و اظن ذلك ما سيدور حوله الاجتماع |
Ve sanırım ona aşık oldum. | Open Subtitles | و اظن أنني اغرمت بها |
Sen benim kocamsın Ve sanırım sana âşık oluyorum. | Open Subtitles | انت زوجي, و اظن انني اغرم بك |