| Sonra evlerine geri gönderiliyorlar veya dünyada değişik ülkelerde yıkım ve kötülük getirmek için saklanıyorlar. | Open Subtitles | يرسلون من هناك الى مخابىء فى دول العالم لزرع الشر و الدمار |
| - Sadece tanrı korkunç bir yıkım ve felaket yaratabilir. | Open Subtitles | لكن الإله وحده هو القادر على خلق الطاعون المخيف و الدمار |
| Birçok ölüme ve yıkıma neden olma ihtimalleri var. | Open Subtitles | . انهم يسببون الكثير من الموت و الدمار |
| Bu yüzden ölüme ve yıkıma sebep oldun. | Open Subtitles | لهذا تسبب الموت و الدمار |
| Kıyım ve yıkımın sonu yok gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدا للجميع أنه لا نهايه لهذا الموت و الدمار |
| Senin tek bildiğin ölüm ve yıkımın nasıl yaratılacağı. | Open Subtitles | فقط تعرفون كيف تخترعون الموت و الدمار |
| Yani yaratıklar kendi iyilikleri için bir şeyler yıkılsın veya ölsün istemezler. | Open Subtitles | أقصد الشياطين لا يريدون شيئا سوى الموت و الدمار لمصلحتها الخاصة |
| Yani yaratıklar kendi iyilikleri için bir şeyler yıkılsın veya ölsün istemezler. | Open Subtitles | أقصد الشياطين لا يريدون شيئا سوى الموت و الدمار لمصلحتها الخاصة |
| Ölüm ve yıkımın yarattığı... bu karşı konulmaz orji durumunun içine çekilmişiz neredeyse. | Open Subtitles | نحنننجذببشكللانستطيعمقاومتهإلىهذه الحالةالشبهعربيدية... المخلوقة من الموت و الدمار |