"و كنت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Ben de
• ve sen
• Sen de
• diye
• Ayrıca
• ediyordum
• ve bir
• ve ben
• vardı

Beni aramaya çalıştı, panik halindeydi, başı beladaymış gibi, Ben de oraya gitmeye çalıştım, sonra bizi polis durdurdu...
لقد كانت مرعوبه كما لو انها فى مشكله و كنت احاول الوصول اليها ولكن تم ايقافنا من قبل الشرطه

O da, Ben de biliyorduk ki, beni bırakmak zorundaydı.
كان يعرف و كنت أعرف أنة كان عليه أن يتركني

Ve Ben de çok sinirliydim, sen yemeğe gittikten sonra yırttım onu.
و كنت غاضب جدا و حين خرجتِ للغداء كان علي أن أمزقه

Bu diğer yaşam olarak, onu ücretsizdir ve sen mutluyuz.
في الحياة الأخرى ، كنت حرة منه و كنت سعيدة

Dışarda korkunç canavarlar var ve sen onların arasında yürüyeceksin.
هناك وحوش بشِعة، و كنت على وشك المشي من خلالهم.

Biri bana tuvaletin yerini sordu, Sen de yanında duruyordun.
سألني أحدهم عن مكان الحمامات و كنت واقفاً بالقرب منها

Ben de kararlarıma saygı duymadın diye sana kızıp binlerce dolarlık kombine bileti alıp ve onları öylece tuvalete attım, öyle mi?
و كنت غاضبا جدا بحيث لم تحترم رغباتي عند الموت فأخذت ما قيمتها ألاف الدولارات من التذاكر الموسمية و طردتهم عبر المرحاض؟

Ayrıca her gün PicoBundy'deki Hong Kong Garden masaj salonuna gidiyorum.
و كنت أقضي وقتي كل مساء في صالون هونج كونج للتدليك

Bir çok toplantıda ona eşlik ettiğinden beri merak ediyordum.
و كنت اتساءل, بما انها رافقته الى الكثير من الاجتماعات

Ben de aynı ruha sahip eğlenceli bir şey yapmak istedim.
و كنت أريد أن أقدم شيئاً فيه نفس هذه الروح المرحة.

Elektrik kesintisi nedeniyle şehrin yarısı karanlıkta kalmıştı, ve Ben de karanlıkta kalan tarafta yaşıyordum.
كان نصف المدينة مظلما بسبب انقطاع الكهرباء، و كنت أسكن بالجانب المظلم.

O zamanlarda, hayvan hakları hakkında, hayvanların gerçek kişiler olması ya da kanuni haklara sahip olması hakkında çok az şey biliniyor ve konuşuluyordu, Ben de bunun uzun zaman alacağını biliyordum.
الآن، في ذلك الوقت، لم يكن هناك من يتحدثت حقا عن حقوق الحيوان, عن فكرة وجود شخصية اعتبارية أو حقوق قانونية لحيوان غير بشري، و كنت اعلم ان ذلك سيستغرق وقت طويل.

Ona söylemem aptallık olurdu. O zaman benimle evlenmezdi ve Ben de orada kalır, açlık çekmeye devam ederdim.
لم يكن ليتزوجنى ، و كنت سأترك لأجوع تحت الأنقاض

Ben de tıpkı size söylediğim gibi onlara da şarkı söylerdim.
و كنت متعوداً على الغناء لهم مثلما افعل لكم

İyice büyüdüğümü düşündüm. ve sen benim şeref konuğumdun.
كنت أعتقد أننى كبرت بما فيه الكفايه و كنت أنت ضيف الشرف

Bir toplantı yaptık, çöp çektik ve sen çıktın.
أجتمعنا و سحب كل منا قشتة ، و كنت من نصيبنا

Birileri size saldırırken, birisi de sizi kurtardı ve sen onu görmedin.
بعض الرجل الملوثات العضوية الثابتة ، وقال انه يبدأ إطلاق النار، و كنت لا تعرف ما يبدو.

Peki, o tekme atmasaydı ve sen de ona çok kızmış olsaydın?
حتى لو لم يكن مسموحا لة بالركل و كنت انت فى قمة غضبك منة ؟

ve sen de onun en iyi kölesisin ve seni sikine bile takmıyor.
و كنت أفضل صاحب الرقيق ... و ... انه لا يعطي الخراء شيء.

Bu görevde bana yardım etmek isteyeniniz var mı diye soracaktım.
و كنت أتساءل إن أي منكم يود أن يساعدني في هذا؟

Böylece, merak ediyordum, bu önümde duran şey, bu bilgisayar şeyi nedir?
و كنت أفكر ما هذا الشئ أمامي، هذا الكمبيوتر؟

Eğer bunu görüyorsanız ve bir bakteri iseniz bu sizin en kötü kabusunuzdur.
إذا رأيت ذلك ، و كنت بكتريا، فإن هذا أسوأ كابوس مرّ عليك.

Karım ve benim aramda bazı sorunlar var ve ben...
نواجه أنا و زوجتي بعض المشاكل، و كنت أريد أن..

Evin ucuzdu. Ve kendime ait bir yere ihtiyacım vardı.
لقد كان البيت رخيصا و كنت أحتاج مكانا خاصا بى