| Tamam, bak sana verdiğim şeyleri okumaya başlasan iyi olur, Will. | Open Subtitles | -حسنا,أتعرف ؟ يجب أن تبدأ بقراءة الاشياء الذى اعطيها لك ياويل |
| Ben bunları seçtim Will. Sen aralarından istediklerini seçebilirsin. | Open Subtitles | لقد قمتُ بتحضير بعض القصص الساخنة,وأنت ياويل, تستطيع طبخها مثلما تريد. |
| Aktif haldeki Amerikan demokrasisine bakıyoruz, Will | Open Subtitles | حسنًا,نحن نرى الديمقراطية الأميركية تتحرك ياويل, |
| Sorun değil Will. Burada ölmem gerekiyordu. | Open Subtitles | كل شي على مايرام ياويل من المقدر لي ان اموت هنا |
| Ee Will, nasıl teklif edeceğini düşündün mü? | Open Subtitles | اذا, ياويل كيف ستتقدم لطلب يدها ؟ |
| Bu senin için Will. Seni çok seviyorum bebeğim. | Open Subtitles | هذا لأجلك ياويل انا احبك كثيرا |
| 15 saniyeye döneceğiz, Will. | Open Subtitles | سنعود خلال 15 ثانية إليك ياويل. |
| Seni yeniden görmek güzel, Will. | Open Subtitles | من الجيد رؤيتك مرة ثانية,ياويل. |
| Üç, iki. Sendeyiz Will. | Open Subtitles | في ثلاث.اثنان.عودة إليك ياويل. |
| - Affedersin, Will. Latinolar ve latinalar. | Open Subtitles | المعذرة ياويل,اللاتينييون واللاتينييات. |
| Bu konuyu yaygara çıkarmadan özel güvenlikten birkaç kişiye sorup doğruluğunu onaylatacağım ama Will senden başka kimse şirketin böyle bir havale yapmasını sağlayamaz. | Open Subtitles | سأقوم بعمل هذا خفية بواسطة بعض رجال الأمن الخاصين فقط لكي اتأكد أنهم قاموا بإطلاق سراحه, ولكن,ياويل, أنت الوحيد الذي تستطيع إجبار الشركة على تحويل هذا المبلغ. |
| Beni dinle Will. Çok az vaktin var. | Open Subtitles | استمع إليّ ياويل لديك القليل من الوقت |
| Özür dilerim Will. Yapamam. | Open Subtitles | أنا اسفه ياويل , لا استطيع ان افعلها |
| Babamla birlikte, ellerimizle yaptık orayı Will. | Open Subtitles | لايمكنك ان ننقله ياويل. |
| Bekle Will, lütfen gitme! Lütfen bekle! | Open Subtitles | انتظر ياويل ارجوك ارجوك انتظر |
| Çok, çok üzgünüm Will. | Open Subtitles | انا حقا اسفة ياويل |
| Bu çok güzel, Will. | Open Subtitles | ذلك لطيفٌ جدًا منك,ياويل. |
| Hiç komik değil, Will. | Open Subtitles | هذا ليس لطيفًا,ياويل. |
| benim için yap, Will. | Open Subtitles | افعلها من أجلي ياويل. |
| Cidden işlerinde iyilerdir, Will. | Open Subtitles | إنهم ماهرون للغاية,ياويل. |