| Şimdi koklayacağınız şey, barbekü olmayacak bayanlar ve baylar. | Open Subtitles | الآن ما تشمونه ليست رائحة شواء يا سيداتي وسادتي |
| Jürideki bayanlar ve baylar, çünkü hepimiz biliyoruz ki şehrin yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | لأن يا سيداتي وسادتي في لجنة التحكيم، جميعنا نعلم أن هذه المدينة تحتاج المساعدة |
| bayanlar ve baylar, olay budur. | Open Subtitles | هذا يا سيداتي وسادتي ما نتحدث عنه في الواقع |
| bayanlar baylar, tarihte ilk kez bu milletin yasama meclisine, yani meclisinize, hoş geldiniz. | Open Subtitles | نرحب بكم يا سيداتي وسادتي لأول مرة في تاريخ قاعة هؤلاء الأشخاص إلى مجلسكم |
| Doğru duydunuz bayanlar baylar. | Open Subtitles | هذا صحيح يا سيداتي وسادتي |
| Çünkü hanımlar ve beyler, dünya adil değil. | TED | لأن العالم يا سيداتي وسادتي ليس عادلاً. |
| (Alkışlar) Çünkü hanımlar ve beyler, bu benim her gün yaptığım iş. | TED | (تصفيق) لأنه يا سيداتي وسادتي هذا هو عملي اليومي. |
| Lütfen sola doğru gidin, bayanlar ve baylar. | Open Subtitles | أرجوكم جهزوا تذاكركم.. يا سيداتي وسادتي |
| Merhaba, bayanlar ve baylar, | Open Subtitles | أهلاً يا سيداتي وسادتي, مرحباً |
| İyi günler bayanlar ve baylar. | Open Subtitles | مساء الخير يا سيداتي وسادتي. |
| Hey! Şuna bakın hanımlar ve beyler. | Open Subtitles | انظروا يا سيداتي وسادتي |