| Ancak yüzüme gülümsüyorken kemiksiz dişetlerinden mememi çekip alır da parçalayıp dağıtırdım beynini. | Open Subtitles | غير أني لعلى استعداد وهو يبتسم في وجهي ان انتزع حلمة ثديي من فمه الذي لا اسنان فيه بل وأهشم له راسه |
| Ancak yüzüme gülümsüyorken kemiksiz dişetlerinden mememi çekip alır da parçalayıp dağıtırdım beynini. | Open Subtitles | ،لكن حتى لو كان يبتسم في وجهي سأسحب حلمتي من فمه وأضرب دماغه في الحائط |
| Yüzüne gülümsüyor diye Russo'nun daha iyi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقد بان روسو افضل منها فقط لانه يبتسم في وجهك؟ |
| Ve oradaki piç yanımda yatıyor, bana gülümsüyor. | Open Subtitles | و الوغد هُناك مستلقي بجانبي، يبتسم في وجهي، |
| Ekselans'a gülümsüyor. | Open Subtitles | ويبدو الكلّ يبتسم في إنتباه |
| Işığı Görünce Nasıl gülümsüyor. | Open Subtitles | كيف يبتسم في الضوء |
| Işıkta nasıl da gülümsüyor | Open Subtitles | كيف يبتسم في الضوء |
| Ah, bu fotoğrafta gülümsüyor! | Open Subtitles | أوه, إنه يبتسم في هذه الصورة |
| gülümsüyor amına koyayım. | Open Subtitles | مجرد يبتسم في وجهي. |