| O anda kalbimi en çok kıran şey, kimsenin hiçbir şey söylememiş olmasıydı. | TED | ما جعلني أشعر بحسرة كبيرة في تلك النقطة هو أنه لم يتجرأ أحد على قول شيء. |
| Sert biri. Olayı, kimsenin gitmeye cesaret bile edemediği yerlerden petrol çıkarması. | Open Subtitles | و سبب نجاحه هو قيامه بالتنقيب عن النفط بأماكن لا يتجرأ أحد على التنقيب فيها |
| Artık kimsenin küçük görmeye cüret edemeyeceği genç bir adam var karşımızda. | Open Subtitles | هذا رجل لن يتجرأ أحد على التقليل من شأنه |
| kimse bunu Birleşik Devletler Donanması'na yapamaz. Binalar emniyetli. | Open Subtitles | لا يتجرأ أحد لفعل ذلك للبحرية الأمريكية. |
| Hayır çünkü isimsiz olmadan kimse bunları söylemez. | Open Subtitles | لا، لأنّه لن يتجرأ أحد ويقول ذلك إلا إذا كان مجهولاً |
| Beş yıllık görevinde bilinmeyen yeni dünyaları keşfedecek yeni yaşamları ve yeni medeniyetleri ortaya çıkartacak ve cesaretle kimsenin daha önce gitmediği yerlere gidecek. | Open Subtitles | خمس سنوات من المهام لاستكشاف عوالم جديدة وغريبة ... للبحث عن حياة جديدة وحضارة جديدة ... للذهاب حيث لم يتجرأ أحد من قبل |
| Beş yıllık görevinde bilinmeyen yeni dünyaları keşfedecek yeni yaşamları ve yeni medeniyetleri ortaya çıkartacak ve cesaretle kimsenin daha önce gitmediği yerlere gidecek. | Open Subtitles | خمس سنوات من المهام لاستكشاف عوالم جديدة وغريبة ... للبحث عن حياة جديدة وحضارة جديدة ... للذهاب حيث لم يتجرأ أحد من قبل |
| kimsenin dokunmaya cesaret edemediği yere koyacağım. | Open Subtitles | أنا سأضعه في مكان لا يتجرأ أحد على لمسه |
| Aklı başında hiç kimsenin binmeyeceği bir tren yapmak için köstebek gibi tozun toprağın altını kazmak mı? | Open Subtitles | " أستشق طريقك خلال التراب والصخور مثل " جوفر لتبني قطار لن يتجرأ أحد على ركوبه ؟ |
| Hiç kimsenin içinden çıkamayacaği bir iş. | Open Subtitles | مُهمة لم يتجرأ أحد على فعلها. |
| Bugüne kadar kimse bu geçitin karşısına geçip size meydan okumadı, bugün ben geldim, yarın bir başkası, sonraki gün de başkası gelecek, irkaç gün içinde sayımız yüze ve bine ulaşacak. | Open Subtitles | حتى اليوم لم يتجرأ أحد على عبور البوابة والوقوف امامك اليوم لقد جئت غدا آخر ثم آخر سوف يتبع |
| kimse içine girmeye cesaret edemedi. | Open Subtitles | و لم يتجرأ أحد على الاقتراب منه |
| İyi iş, Scotty. Artık kimse yoluna çıkamaz. - Bu kasabada olmaz. | Open Subtitles | ( أحسنت عملا يا ( سكوتي لن يتجرأ أحد بعد الآن على التعرض لك في هذه البلدة |
| kimse sendikaya kazık atamaz. | Open Subtitles | لن يتجرأ أحد على النقابة |
| O gün kimse beni durdurmaya cüret etmedi. | Open Subtitles | لم يتجرأ أحد ضدي ذلك اليوم |