| Belki dikkatini çekmedi ama Krallığımdan elimde kalanlar da yok olmak üzere. | Open Subtitles | , وكأنما أنت ِ تهتمين بذلك لكن ما تبقى من مملكتي فهو يتداعى |
| Ses onları çekti! Bu kısım yıkılmak üzere! | Open Subtitles | لقد إجتذبتهم الضوضاء و هذا الجزء يتداعى |
| Korkarım tüm sistemin çöküyor. | Open Subtitles | أخشى أن جهازك الحيوي بأكمله يتداعى |
| Ekstra para işimize yarayabilir bu ev de dökülüyor zaten. | Open Subtitles | لن يضرنا الراتب الأكبر. كما أن هذا المنزل يتداعى. |
| Dünya hep parçalanıyor kanka, zamanın başlangıcından beri. | Open Subtitles | العالم يتداعى دائماً يا صاح، منذ بداية الزمن. |
| Her şey paramparça oluyor. | Open Subtitles | كلّ شيء يتداعى. |
| Bayan Crater kendine güvenen birisi, ıssız evi de yıkılıyor. | TED | ورغم أن السيدة كريتر واثقة بقدراتها، منزلها المعزول يتداعى. |
| İşleri batmak üzere ve biz onlara kira verebiliriz. | Open Subtitles | عملهما يتداعى ويمكنا دفع الإيجار لهما |
| Harika. Bina çökmek üzere. | Open Subtitles | عظيم, هذا المبنى يتداعى |
| Yengeçleri önleyen bariyer çökmek üzere. | Open Subtitles | حاجز السرطانات يتداعى |
| Efendim, iskele tarafındaki gemi çöküyor! | Open Subtitles | سيدي، هيكل ميمنة المركبة يتداعى! |
| Temeli çöküyor ve de kayıyor. | Open Subtitles | الأساس ينهار و يتداعى |
| Temeller kaydığından duvar çöküyor. | Open Subtitles | الجدار يتهدم، الأساس يتداعى |
| Bu ev ne kadar güzel olsa da dökülüyor. | Open Subtitles | هذا المنزل برغم روعته، إلّا أنّه يتداعى كليًّا. |
| - Burası dökülüyor. - Burası fare deliği gibi. | Open Subtitles | هذا المكان يتداعى - المكان يعجّ بحُفر الجرذان - |
| Boşluklar var. Stadyum dökülüyor. | Open Subtitles | هناك ثقوب الأستاد يتداعى |
| Bu boyut şiddet, adilik ve açgözlülük yüzünden parçalanıyor, | Open Subtitles | وهذا البعد يتداعى تحت وطأة العنف والتفاهة، |
| Yani artık sistem parçalanıyor. | Open Subtitles | ما أعنيه، بأن النظام اﻵن يتداعى |
| Her şey paramparça oluyor Ben. | Open Subtitles | (أشعر بأن كل شيء يتداعى يا (بن |
| Hayatı paramparça oluyor. | Open Subtitles | عالمه يتداعى. |
| Yoksa bütün dünyan başına mı yıkılıyor? | Open Subtitles | أم أن عالمك بأكمله يتداعى من حولك؟ |
| Burası yıkılıyor. | Open Subtitles | هذا المبنى يتداعى |
| Acele etmeye çalışıyorum ama saçı tuttuğunda parçalara ayrılıyor. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أسرع لكن عندما تمسك الشعر فإنه يتداعى |