| Unutmuşum. O artık ne sörf ne de Paten yapmıyor. | Open Subtitles | لقد نسيت أنه لم يعد يتزلج أويفعل شىء على الإطلاق |
| Hey, daha sonra benimle Paten yapmak isteyip istemediğini sorsana. | Open Subtitles | أسأله إن كان يريد أن يتزلج معي فيما بعد ؟ |
| - Şehirdeki her kaykay parkına uğradım. | Open Subtitles | لقد ذهبتُ إلى كل حديقة يتزلج فيها الفئران، في المدينة |
| Diyor ki, bir adam dağın ıssız yerlerinde kayak yapıyormuş. | Open Subtitles | يقولون أن رجلاً كان يتزلج في براري الجبال |
| Kim bir saat sonra kaynak havuzlarda buz pateni yapacağını düşünürdü ki? | Open Subtitles | من كان ليظن أنه بعد ساعة يمكنه أن يتزلج على الجليد في الينابيع الحارة ؟ |
| Lang pakı geri Lidstrom'a atıyor, pakla mavi çizgiye kayıyor. | Open Subtitles | لانق يمرر الكرة لليندزستورم, الذي يتزلج عند الخط الازرق بالكرة |
| Üvey annemle kayakta. | Open Subtitles | اين هو ؟ يتزلج في اوروبا مع زوجة ابي |
| Ne dersin, internetten su kayağı yapan sincaplar izleyelim mi? | Open Subtitles | ما رأيك ان نبحث معا على الانترنت على فيديو لسنجاب يتزلج على الماء ؟ ؟ ؟ |
| Paten kayarken kask takmasını sağlayacak kadar sevmiyorsun demek ki. | Open Subtitles | وليس عليك أن تتأكدى من ارتدائه خوذه وهو يتزلج |
| Paten kayarken kask takmasını sağlayacak kadar sevmiyorsun demek ki. | Open Subtitles | وليس عليك أن تتأكدى من ارتدائه خوذه وهو يتزلج |
| Galiba Paten kayarken işeyen yeni bir sapık ortaya çıkmış. | Open Subtitles | سمعت ان هناك احد المنحرفين يتزلج بينما هو يتبول سمعت ان هناك احد المنحرفين يتزلج بينما هو يتبول |
| Ona söz verdirttim Başka kimseyle Paten kaymayacak. | Open Subtitles | ـ لقد جعلته يعدني بأن لا يتزلج مع شخص آخر |
| Ona söz verdirttim Başka kimseyle Paten kaymayacak. | Open Subtitles | لقد جعلته يعدني بأن لا يتزلج مع أي شخص آخر. |
| Sonunda anladım ki çocuğun teki bahçeden kaykay yaparak geçiyormuş. | Open Subtitles | وثم، اتضح في النهاية أنه مجرد فتى يتزلج أمام حديقة منزلي. |
| Asya-Amerikalı çocuklar içinde bir grup kaykay vardı. | Open Subtitles | كان يتزلج مجموعة من الاطفال الامريكين الاسيوين |
| Birkaç gece önce televizyon izliyordum Letterman şovda, aynı köpeğin kaykay yaptığını gördüm. | Open Subtitles | ثم شغلت التلفاز من عدة ليالي رأيت نفس الكلب يتزلج على في برنامج "ليترمان" |
| 5 yaşından beri kayak yapıyor. Hiçbir şeyini kırmadı. | Open Subtitles | إنه يتزلج منذ أن كان في الخامسة، ولم يكسر شيئاً |
| Fakat kayak yapan maymun hakkında bir hikaye anlatacaktım. | Open Subtitles | ...ولكننى كنت سأقول قصة مضحكة عن قرد يتزلج على الجليد |
| Tanrı sörf yapacak olsa işi öğrenmeye buradan başlardı. | Open Subtitles | إذا كان البطل يتزلج, عندئذ ستكون إستراحته |
| Kitabın 11. sayfasında rahatsız edici çenesinin cilalı patenleri üzerinde hayatı boyunca buz pateni yapan sık püsküllü dahi çocuk olarak tanıtılıyorum. | Open Subtitles | انا قدمت في الصفحة 11 كفتي عبقري جدا الذي يتزلج على الجليد في طريق الحياة علي احذية تزلج مصقولة |
| Penguen sahnede haham kılığında kayıyor. Çok komik oluyor. Bir de sakalı var. | Open Subtitles | البطريق يتزلج على المسرح بملابس حاخام مضحك للغاية، نضع له لحية |
| - Speed kayakta. | Open Subtitles | -سبيد) يتزلج) ! |
| Ne dersin, internetten su kayağı yapan sincaplar izleyelim mi? | Open Subtitles | ما رأيك ان نبحث معا على الانترنت على فيديو لسنجاب يتزلج على الماء ؟ |