| Dinle, hiçbir şey değişmedi. Hâlâ yapacağımız bir iş var. | Open Subtitles | اسمع، لم يتغيّر شيء ما زال أمامنا عمل يجب القيام به |
| Babam Harflerin Adamları'nın yaptıklarına kafayı takmıştı ve ben doğdum da hiçbir şey değişmedi. | Open Subtitles | والدي كان مهووسًا بعمله كرجل معرفة ثم جئت إلى الحياة ولم يتغيّر شيء |
| - Fakat sorun şu ki, kabul ettim ve... - Hiç bir şey değişmedi. | Open Subtitles | والمشكلة هي أنني وافقت - لم يتغيّر شيء - |
| Vatikan'da, gizli arşivlerde gördüğümün aynısı. - Hiçbir şey değişmemiş. | Open Subtitles | إنّها نفسها , إنّها مثل ما رأيتُها في أرشيف الفاتيكان السري , لم يتغيّر شيء |
| - Boşaltalım şu boku. - Hiçbir şey değişmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لنلقِ بهذهِ القذارة - لم يتغيّر شيء , أليس كذلك ؟ |
| Döndülerse ne olmuş yani? Değişen bir şey yok. | Open Subtitles | -وإن عادوا، لم يتغيّر شيء |
| Dünyadaki kral ve kraliçe sayısı dışında değişen hiçbir şey yok. | Open Subtitles | كانوا مريضين. لم يتغيّر شيء سوى عدد الملوك والملكات الأحياء في العالم. |
| Yine de sevgili kızım. Hiç bir şey değişmedi. | Open Subtitles | لا زلتي إبنتي النشيطة, لَم يتغيّر شيء. |
| Hiç bir şey değişmedi, Theo, sadece makine yerine bir adam var. | Open Subtitles | لم يتغيّر شيء يا ( ثيو ) إنّه رجلاً بدل الآلة فحسب |
| Benim için hiçbir şey değişmedi. | Open Subtitles | لم يتغيّر شيء من طرفي |
| Hâlâ ağabeyinim ben senin. Hiçbir şey değişmedi. | Open Subtitles | لا زلتُ أخاكِ، لم يتغيّر شيء |
| Binlerce yıldır, hiçbir şey değişmedi. | Open Subtitles | ،لآلاف السنين لم يتغيّر شيء |
| - Ve hiçbir şey değişmedi! | Open Subtitles | -و لم يتغيّر شيء |
| Bu konuda hiçbir şey değişmedi Haley James. | Open Subtitles | (ولم يتغيّر شيء بهذا، (هايلي جيمس |
| Hiçbir şey değişmedi. | Open Subtitles | لكن لم يتغيّر شيء . |
| - Hiçbir şey değişmedi ama. | Open Subtitles | -ولم يتغيّر شيء |
| - Hiçbir şey değişmedi ama. | Open Subtitles | -ولم يتغيّر شيء |
| Hiçbir şey değişmedi. | Open Subtitles | لم يتغيّر شيء... |
| Binlerce yıl geçti ve görünüşe göre, hiçbir şey değişmemiş. | Open Subtitles | انقضت آلاف السنين ومن الواضح أنّه لم يتغيّر شيء |
| Belli ki hiçbir şey değişmemiş. | Open Subtitles | لأنهُ من الواضح أنه لم يتغيّر شيء |
| - Boşaltalım şu şeyi. - Hiçbir şey değişmiyor. | Open Subtitles | لنلقِ بهذهِ القذارة - لم يتغيّر شيء , أليس كذلك ؟ |
| Diliyorum, diliyorum ama hiçbir şey değişmiyor. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}،تمنّيتُ و تمنّيت لكن لم يتغيّر شيء. |
| Kevin, Değişen bir şey yok. | Open Subtitles | (كيفن)، لم يتغيّر شيء. |
| Beni öldürürsen sen de ölürsün. Arkadaşlarım silahları alır ve değişen hiçbir şey olmaz. | Open Subtitles | إن قتلتني، تموتي، وسيأخذ قومي الأسلحة ولن يتغيّر شيء. |