ويكيبيديا

    "يتيح لنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sunuyor
        
    • izin veriyor
        
    • sağlıyor
        
    • imkan tanıyor
        
    Bence bu güzel bir haber, çünkü Orta Çağ'dan çıkmamızı sağlayacak bir fırsat sunuyor, ki bence bu konu oralardaydı. TED ولذلك أعتقد أن هذا خبر جيد، لأنه يتيح لنا فرصة للخروج من العصور الوسطى، الذي أشعر بأن هذا الحقل يقبع فيها.
    Bu da bize bireyleri doğru zamanda, doğru çözümler ile hedef alabilme imkânı sunuyor. TED وهذا يتيح لنا استهداف أفراد معينين مستخدمين العلاج الصحيح في الوقت المناسب
    Bizim sadece operasyon yapmamıza izin veriyor, diğer şeylere değil. Open Subtitles مهلا، أنه يتيح لنا العمل، لا العكس
    Özel bir fiyat karşılığında mekan sahibi özel şov yapmamıza izin veriyor. Open Subtitles لسعر خاص، صاحب يتيح لنا القيام عرض خاص.
    İnsanlık, bir makine yaratıyor ve bu makine yeni biçimlerde işbirliğine olanak sağlıyor. TED الإنسانية تبني الآلة، وهذا يتيح لنا التعاون بطرق جديدة.
    Sanat icra etmemize, biyo-teknolojiye, yazılıma ve bütün sihirli şeyleri yapmaya imkan tanıyor. TED إنه يتيح لنا أن للفن فرصة و التقنية الحيوية ، والبرمجيات وكل هذه الأشياء السحرية
    Yaklaşık 900 metre karelik bir sahne, herhangi bir konumdaki eylemi yakalama olanağı sunuyor. TED هي عبارة عن مسرح مساحته 10,000 قدم مربع، يتيح لنا التقاط الحركة من أي موقع.
    Ve bu bize sıradışı bir fırsat sunuyor, çünkü bu küçücük parça ışığı ihtiyacımız olan heryere taşımamıza yardımcı oluyor. TED وهذا هو بالضبط ما يتيح لنا فرصة فريدة من نوعها ، لأن هذا الحجم ، صغير جداً جداً يسمح لنا أن نضع الضوء أينما كنا حقا في حاجة إليه
    "Müdür, müzik yapmamıza izin veriyor. Open Subtitles "المدير يتيح لنا لعب موسيقانا.
    Bay Simpson, sözleşmeniz size her şeyi yapmamıza izin veriyor. Open Subtitles يا سيد (سيمبسون)، العقد الذى وقعت علية يتيح لنا أن نفعل بكم ما نشاء!
    Bu kumanda, sinyali ayarlamamızı sağlıyor ve eninde sonunda doğru frekansı bulacağız. Open Subtitles يتيح لنا جهاز التحم هذا ..تعديل الإشارة وسرعان ما سنجد التردد الصحيح أي أسئلة حتى الآن؟
    Fakat bu bize aynı zamanda bazı harika şeyler yapmamızı sağlıyor. Open Subtitles لكنه يتيح لنا أيضاً القيام بأشياء مذهلة.
    Siz insanlar, bunun gibi evlerde böyle şeylerin olabileceğini düşünüyorsunuz, bu da bize biraz esneklik sağlıyor. Open Subtitles حتى تبقى في أذهان الناس أن هذه الأمور تحدث في هاته المنازل مما يتيح لنا بعض المرونة
    Bu hiyerarşik düzenin aşağı değil de yukarı doğru şekillenmesinin güzel yanı, hastalıklar hakkında herhangi başka bir yolla düşünmeye imkan tanıyor olması. TED م الجميل في هذا المخطط، هذا المخطط الهرمي ببنائه التصاعدي لا التنازلي، هو أنه يتيح لنا التفكير في المرض كذلك بطريقة مختلفة نوعًا ما.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد