| Bütün adamlar Bwana Pierce ve Bwana Van Ness ile safariye gitti. | Open Subtitles | إختفى كل ولد رحلة صيد الصنع مع بوانا يثقب وبوانا فان نيسس. |
| - Pierce ve Van Ness yine buraya mı geldi? | Open Subtitles | - هل كانت يثقب وفان نيسس هنا ثانية؟ |
| - Hayır, Pierce ve Van Ness öyle yapmış. | Open Subtitles | - لا، ذلك الذي يثقب وفان نيسس عمل. |
| Küçük bir zıpkın gibi bir aletle kafatasını delip, beynine ulaşması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان عليه أن يثقب الجمجمة و يصل للدماغ بشيء مثل رمح صغير |
| Küçük bir zıpkın gibi bir aletle kafatasını delip, beynine ulaşması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان عليه أن يثقب الجمجمة و يصل للدماغ بشيء مثل رمح صغير |
| Kimse dişlilere bakmak için delik açmamış, içine sıvı nitrojen veya asit dökmemiş. | Open Subtitles | لم يثقب أحد خلال ريشة القفل أو سكب نيتروجين سائل أو حمض بالداخل |
| Senin en uç noktalarında danseden kibirli sokak serserisiyim, senin serumunu delen adamım. | Open Subtitles | انا زنجي الحقل المغرور الذي يرقص في نهايتك الذي يثقب جرعتك |
| Adam bir pikerist, vücudun özellikle ergen erkekler tarafından tercih edilen bir bölgesini deliyor ya da kesiyor. | Open Subtitles | انه يثقب او يقطع ...المنطقة المستهدفة من الجسد مفضل عادة لدى المراهقين الذكور |
| - Pierce ve muhtemelen Erikson'ı o öldürdü. | Open Subtitles | - قتل يثقب ومن المحتمل إريكسون. |
| - Arkadaşım Tom Pierce. | Open Subtitles | - هذا صديقي توم يثقب. |
| - Pierce ve Van Ness mi? | Open Subtitles | - يثقب وفان نيسس؟ |
| - Pierce'le Van Ness mi? | Open Subtitles | - يثقب وفان نيسس؟ |
| - Pierce bu insanları tanıyor. | Open Subtitles | - يثقب يعرف هؤلاء الناس. |
| - Pierce! | Open Subtitles | - يثقب! |
| Metalik çinkodan çok keskin bir matkap ucuna sahiptir mazı dokularını kolayca delip geçer. | Open Subtitles | لدى نهاية مثقابها حافة قاطعة حادّة من خارصين صلب الذي يثقب أنسجة العفص بسهولة. |
| Hayır, eğer göğüse yapılmış bir darbeyse bu otomatik olarak kaburgaları kıracaktır ve bu da akciğerleri delip kendi kanında boğuluyor demen olacaktır. | Open Subtitles | كلاّ، لذا إنّ كان إطلاق نار بالصدر، فهذاتلقائيّاًيصدّعالضلوع.. و كما تعلم يثقب الرّئة، الغرقبفصيلةدمك.. |
| Gerçekten suratına bir delik açtırabileceğine izin verdiğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقًا، أنني وافقت على أن يثقب وجهه؟ |
| Güvenlik halatları için matkapla delik delerdi. | Open Subtitles | كان يثقب الجدران لكابلات الأمان |
| Çoraplarımızı delen Döncem'dir | Open Subtitles | الباكسون هو من كان يثقب جواربنا |
| - Kulağını deliyor. | Open Subtitles | يثقب أذنه. ماذا؟ |