| Masum insanların bu olaya zorla bulaştırıldığını ve öldürüldüğünü görmedin mi? | Open Subtitles | ...أتريد أن ترى أشخاص أبرياء يجبرون على الدخول أمام المحطة ويقتلون؟ |
| Kazları zorla besleyip ciğerini şişirmişler. | Open Subtitles | هم يجبرون على اطعام الأوزة لهذا الكبد كبير |
| Gönüllüleri zorla Rotterdam'a mı yolluyorlar, evli olmayanları? | Open Subtitles | وهل يجبرون المتطوعين اعلى الانتقال لروتردام متطوعين... غير متزوجين؟ |
| Karteller insanları istediklerini yapmaya zorluyorlar. | Open Subtitles | . لا أفهم . تجار المخدرات يجبرون الناس على فعل ما يريدون |
| Amerikalılar kendi dostlarını bile düşman etmeye zorluyorlar. | Open Subtitles | الامريكان يجبرون اصدقائهم حتى , ليصبحوا اعدائهم |
| Yahudileri zorla evlerinden çıkarıp hepimizi gettolara yerleştiriyorlar. | Open Subtitles | يجبرون اليهود علي الخروج من منازلهم "وهم يأخذوننا جميعاً الي "الأقليات |
| İnsanlara zorla bir şey çaldığını itiraf ettiriyorlar. | Open Subtitles | . القضيه عمن يجبرون العمال على الاعتراف |
| Tedavilerini, üstümüzde zorla uygulayacaklar. | Open Subtitles | و سوف يجبرون علاجهم علينا |
| zorla göndermiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يجبرون احد |
| Tüm amigoları burada yaşamaya zorluyorlar. | Open Subtitles | يجبرون جميع اعضاء فرقة التشجيع على العيش هنا |
| Çocukları ailelerini öldürmekle tehdit edip aralarına katılmaya zorluyorlar. | Open Subtitles | يجبرون الصغار على الإلتحاق بهم ويهددون بقتل عائلاتهم |