| O ve ben bir anlaşma yaptık, Sanırım buna saygı duymalısın. | Open Subtitles | الصبي وانا لدينا اتفاق, أعتقد أنك يجب أن تحترم ذلك. |
| Yapma, çocuk hatasını anlamış. saygı duymalısın. | Open Subtitles | هيا الفتى معجباً بنا بطريقتهُ , يجب أن تحترم هذا |
| Beynini dağıtabilecek insanlara her zaman saygı göstermelisin. | Open Subtitles | ..يجب أن تحترم أؤلئك الذين يقدرون... أن يفجروا وجهك اللعين |
| Bu seferlik, fakat sınırlarına saygı göstermelisin. | Open Subtitles | هذا المرة، لكن يجب أن تحترم حدودك. |
| Sana oy veren insanlara saygı duyman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تحترم الناس الذين صوتوا لك |
| Sana oy veren insanlara saygı duyman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تحترم الناس الذين صوتوا لك |
| Yeşil bir karıyla yatıp bütün bir uygarlığı 6 dakikada yok eden birisine saygı duyulmalı | Open Subtitles | يجب أن تحترم الرجل الذي يضاجع العاهرة الخضراء التي تدمر الحضارة بأكملها في ستين دقيقة عمت مساءً |
| Kitlelere, bilimsel keşif mucizelerini getiren kişileri takdir etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تحترم كل شخص يجلب إكتشافه العلمي للجماهير |
| Buna saygı göstermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن تحترم هذا. |
| Şu anda saygı duymalısın ama çünkü biz burada işimiz yapıyoruz. | Open Subtitles | يجب أن تحترم حقيقة أننا نقوم بعمل. |
| Buna saygı duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تحترم ذلك. |
| İster onu kabul et, ister etme, buna saygı göstermelisin. | Open Subtitles | سواء أتفقت معه أم لا يجب أن تحترم ذلك |
| Buna saygı göstermelisin. | Open Subtitles | يجب أن تحترم هذا. |
| Katy'e saygı göstermelisin. | Open Subtitles | يجب أن تحترم "كاتي". |
| Sana oy veren insanlara saygı duyman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تحترم الناس الذين صوتوا لك |
| Ailesine saygı duyulmalı. | Open Subtitles | عائلته يجب أن تحترم |
| Bunu takdir etmelisin. | Open Subtitles | أنت يجب أن تحترم ذلك |