| Aklıma geldi. Shelbyville'deki kuru temizlemeciden kirli çamaşırlarımı almalıyız. | Open Subtitles | هذا يُذكرني، يجب أن نأخذ ملابسي الداخلية من محل التنظيف في شيلبي فيل |
| Şimdi bu üçlüyü güvene almalıyız. | Open Subtitles | الآن يجب أن نأخذ هؤلاء الثلاثة إلى مكان آمن |
| Bunu ciddiye almamız gerek. | Open Subtitles | رأيهم الصريح عن المطعم يجب أن نأخذ ذلك على محمل الجد |
| Belediye başkanı bu fazlalıkları almamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | رئيسة البلدية تقول يجب أن نأخذ هذه البقايا الطافية |
| Arabayı, Fala'nın erkek arkadaşının arkadaşına götürmemiz gerek. | Open Subtitles | يجب أن نأخذ هذه السيارة لصديق فالا |
| Bir anda dört milyon kişi serbest bırakılırsa, zenci halka ne olacağını göz önüne almak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نأخذ في عين الإعتبار ماذا سيحدث للقوم الملونين إذا 4 ملايين شخص نالوا الحرية على الفور |
| Sanırım, genç ustaya ...bir kız götürmeliyiz. | Open Subtitles | إحسب نحن يجب أن نأخذ ظهر بنت إلى السيد الشاب. |
| Yani, işlemimizin temiz, malımızın saf olması için... bu işi çok ciddiye almalıyız. | Open Subtitles | لذا، للمحافظة على نظافة ما نقوم بصناعته وعلى نقاوة منتجنا يجب أن نأخذ هذا على محمل الجد |
| Bence o yayı almalıyız ve senle ben çıkıp hayvan avlarız. | Open Subtitles | أظن أننا يجب أن نأخذ هذا القوس أنا وأنت سنذهب إلى هناك للحصول على حيوان نعم |
| Asla. Bence, haklarımızı, her ne olursa olsun almalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نأخذ حقوقنا بأي وسيلة لازمة. |
| Belki de sosyal şeyleri dikkate almalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نأخذ في إعتبارنا الأمور الإجتماعية |
| Tamam, bende biraz beklememizi ve bilinçli bir karar almalıyız diyorum. | Open Subtitles | حسناً، وأنا اعتقد أننا يجب أن نأخذ وقتنا ثم نتخذ قراراً مطلعاً |
| Alabildiğimizi almalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نأخذ ما نستطيع الحصول عليه |
| Evet, elma birası. Et yemeği almamız gerek. | Open Subtitles | نعم, بيرة تفاح0 يجب أن نأخذ كارفري0 |
| - Evet. Çocuklar, bu dersi almamız gerek. | Open Subtitles | يا شباب يجب أن نأخذ هذا الصف |
| Hangisini almamız gerektiğini düşündüğümü bilmek ister misin? | Open Subtitles | أتريد أن تعرف أيهم يجب أن نأخذ في رأيي؟ |
| Hangisini almamız gerektiğini düşündüğümü bilmek ister misin? | Open Subtitles | أتريد أن تعرف أيهم يجب أن نأخذ في رأيي؟ |
| - Scott, Kevin'ı götürmemiz gerek. | Open Subtitles | "سكوت" يجب أن نأخذ "كيفين" الآن , حسناً؟ |
| Delaney'i güvenli bir yere götürmemiz gerek. | Open Subtitles | نحن يجب أن نأخذ ديلاتى إلى منطقة أمنة |
| Dilerseniz bizimle gelebilirsiniz. Ama o atı almak zorundayız ve alacağız. | Open Subtitles | يمكنك أن تأتي معنا إن أردتي، لكن يجب أن نأخذ هذا الجواد! |
| Gerdanlığı saklamak için almak zorundayız, | Open Subtitles | يجب أن نأخذ القلادة لكي نحميها |
| Bu arama grubunu gölün diğer tarafına götürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نأخذ فرقة بحث للجانب الآخر من البحيرة. |