Kahretsin! Tamam, bak, bunu hızlı bir şekilde yapmalıyız. | Open Subtitles | اللعنة , حسنا اسمعي يجب ان نقوم بهذا بسرعة |
Sen ve diğerleri anlamalısınız bu görevi birlikte yapmalıyız. | Open Subtitles | انت من بين كل الناس يجب ان تفهم انه يجب ان نقوم بالمهمة سوية |
Bak şimdi, işleri kanuna uygun yapmalıyız tamam mı? Öncelikle sana bir hesap açtırmamız lazım. Hesap açtırmak sana 50 dolara patlar. | Open Subtitles | يجب ان نقوم بالأمر بالشكل الصحيح ، اول شيء سنفعله هو ان نفتح حساب لك ، الحساب يكلفك 50 دولار |
Demek istediğim, evliliğimiz sonuna kadar gidecekse bir anlaşma yapmak zorundayız. | Open Subtitles | انا فقط اقول.اذا كان زواجنا سيستمر يجب ان نقوم بإلتزام |
Sabah adli testler yapmak zorundayız, bu yüzden siz ve ailenizin ofisten uzak durmasını öneririm. | Open Subtitles | يجب ان نقوم بـ اختبارات الطب الشرعي في الصباح لذلك أقترح بإن تبقين انتِ وعائلتك بعيدين عن المكتب |
Şu protestolu grevlerden yapmamız lazım. | Open Subtitles | يجب ان نقوم بإضراب هذا ما يجب علينا فعله |
Kameralardan biri kırıldı, yani ölü bir nokta var. Tek yapmamız gereken, sırayla ölü noktaya gitmek. Anladınız mı beni? | Open Subtitles | طالما الكميرا هنا يجب ان نقوم بذلك شخصا تلو الاخر |
Pulların tozlanmasını istemem. Ramon, zemin konusunda da bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | و رومان يجب ان نقوم بشيء ما حيال هذه الارضيه |
Daha çok insan çekmek için güzel şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نقوم بإشياء . لطيفة لنجلب مزيد من الناس . للحانة |
Bunu mükemmel şekilde yapmalıyız, yoksa öldürür hepimizi. | Open Subtitles | يجب ان نقوم بهذا بشكل متقن أو سيقوم بقتلنا جميعاً |
Bunu mükemmel şekilde yapmalıyız yoksa bizi öldürür. | Open Subtitles | يجب ان نقوم بهذا بشكل متقن أو سيقوم بقتلنا جميعاً |
Her neyse, kısa kesecek olursak, dedi ki "Bir TED konferansı yapmalıyız." | TED | على أية حال، اختصارا للحديث، قال :"يجب ان نقوم بالقاء محاضرة في تيد" |
Belki de hayatta daha anlamlı şeyler yapmalıyız... | Open Subtitles | ربما يجب ان نقوم بشئ اخر-ذو مغزى بحياتنا |
En kısa sürede olabildiğince parçalama işlemi yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نقوم بتفكيكهم بأسرع ما يمكن |
Bir şeyler yapmak zorundayız. | TED | انما يجب ان نقوم باعمال جميلة ايضا |
Kanepede yapmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب ان نقوم بها علي الأريكة |
yapmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب ان نقوم بهذا |
Haklı, bir şey yapmamız lazım. | Open Subtitles | هو محق, يجب ان نقوم بفعل شئ ما. |
Pekala, bir hamle yapmamız lazım. | Open Subtitles | حسنا , يجب ان نقوم بشيء |
Yani tek yapmamız gereken burada oturup sabahın olmasını beklemek. | Open Subtitles | اذا كل ما يجب ان نقوم به هو ان ندعها تاتى صباحا |
Şu anda tam olarak yapmamız gereken şeyi yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بالضبط بما . يجب ان نقوم به الآن |