| Yani ilk önce asansöre tekrar güç sağlamanın yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | لذا يجب علينا إيجاد طريقة لإعادة إمداد المصعد بالكهرباء أولًا. |
| Yani ilk önce asansöre tekrar güç sağlamanın yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | لذا يجب علينا إيجاد طريقة لإعادة إمداد المصعد بالكهرباء أولًا. |
| Bir an önce Bernard ve Bayan Bianca'yı bulmalıyız! | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد برنارد و الآنسه بينكا في الأول |
| Onları çıkarmak için başka bir yol bulmamız lazım. | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد طريق خروج آخر لهما من تلك الغرفة. |
| Ama büyük bir haberci olacaksam büyük bir hikâye bulmamız gerek. | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد قصة إذا ماكنت أريد أن أصبح مراسل جيد |
| Gerçek Tom Baldwin'i geri getirmenin bir yolunu bulmamız gerekiyor, ve bir şeyler bildiğimizden şüphelenmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | حسنا ، يجب علينا إيجاد طريقة لإعادة توم بالدوين الحقيقى و يجب ألا يشك بأننا نعلم شيئا |
| Kayıp olan parçanı bulup... | Open Subtitles | حسنا , يجب علينا إيجاد الجزء المفقود منك |
| Korkunç bir şey olmak üzere. Clark'ı bulmak zorundayız! | Open Subtitles | شيئاً ما مخيف سيحدث يجب علينا إيجاد كلارك |
| Onu bize çekmenin bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد طريقة لإغرائه بالعودة إلينا |
| Önce Ravenwood yandaşını bulmalıyız. | Open Subtitles | اولا ، يجب علينا إيجاد ريفنوود صديق لنا. |
| - ...bunu durdurmanın bir yolunu bulmalıyız. - Ama nasıl? | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد طريقة لإيقاف هذا ولكن كيف ؟ |
| O zaman o kaynakları açmak için bir yol bulmalıyız değil mi? | Open Subtitles | إذاً يجب علينا إيجاد طريقة لفتح هذا البئر، أليس كذلك؟ |
| Şimdi, Deeks'ten evvel, Lazik'i bulmalıyız. | Open Subtitles | الان, يجب علينا إيجاد لازيك قبل أن يجد ديكس |
| Halkı cezbedecek bir ürün bulmalıyız. | Open Subtitles | انهم خائفين و مُرْعَبين يجب علينا إيجاد منتج يناشد الناس |
| - Sarah'yı bulmamız lazım. | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد سارة، سنفترق لنشمل مجال بحث أكبر |
| Daniel'ı bulmamız lazım. Koşarak gitti. | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد دانيال ، لقد ذهب وهو يجرى |
| Birkaç araç bulmamız lazım. | Open Subtitles | حركِ هؤلاء الناس يجب علينا إيجاد بعض السيارات |
| Tamam, bizim o bölgeyi besleyen elektrik panosunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | حسناً، يجب علينا إيجاد علبة توزيع محليّة تُغطي تلك المنطقة. |
| Pekâlâ, şimdi eve dönmek için ABD Büyükelçiliğini bulmamız gerek. Eve mi? | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد السفارة الأمريكية لمساعدتنا في العودة |
| Peki, Jesse, Sanırım akşamları geçirmek için başka bir yol bulmamız gerek. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب علينا إيجاد طريقة أخرى لتقضية أمسيتنا |
| Bu yüzden yelpazemizi açacak yollar bulmamız gerekiyor. | TED | لذا يجب علينا إيجاد طرق لتوسيع نطاقنا. |
| Yerleşkelerini bulup onlar başlamadan etkisiz hale getirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد مُجمعهم وإعتراضهم قبل أن يشرعوا في التنفيذ |
| - Anlıyorum.. ...ama görgü tanığını bulmak zorundayız. | Open Subtitles | أعلم، أتفهّم ذلك، لكن يجب علينا إيجاد ذلك الشاهد. |