| Çünkü nektar karıncaları çeker karıncalar da davetsiz misafirlere karşı savunma görevi yapar. | Open Subtitles | لأن الرّحيق يجتذب النمل ويعمل النمل كمدافع ضدّ أي دخلاء آخرين. |
| Ondan uzak dur. İşi şiddet olanlar, şiddet çeker. | Open Subtitles | إبق بعيداً عنه، الرجل العنيف يجتذب العنف |
| Ama kan kokusu etoburları üstüne çeker. | Open Subtitles | لكن أريج الدم ولا سواه هو ما يجتذب ضاريًا لاحمًا. |
| Gördüğünüz gibi park çok çeşitli insanları çekiyor. Yaşlı çiftler, yürüyüşçüler, tur grupları. | Open Subtitles | كما تريان، المنتزه يجتذب زوار متنوعين الأزواج الكبار في السن، متنزهين، مجموعات سياحية |
| Fırtına soğuk havayı üst troposferden aşağı çekiyor. | Open Subtitles | نعم . أن دوران العاصفة يجتذب الهواء البارد جدا من طبقة التروبوسفير العليا |
| En azından salona seyirci çektiğini söyleyebilecek. | Open Subtitles | حسناً , بإمكانه دائماً القول بأنه إستطاع أن يجتذب إنتباه المستمعين لخطابه |
| Times Meydanı'nda dövüştük. Sence seyirci toplayabilir mi? | Open Subtitles | ،"يقاتله فى منتصف ساحة الـ "تايمس هل تعتقد بأن هذا يجتذب حشدا ً؟ |
| Peki, yılanı ne çeker? | Open Subtitles | وما الذي يجتذب أفعى؟ |
| "Işık Azrail'i üstüne çeker. | Open Subtitles | -الضوء يجتذب مَلَك الموت |
| Bizonlar çok farklı bir uçucu seyyahın ilgisini çekiyor: | Open Subtitles | و البيسون يجتذب مسافرين مختلفين جدا اثناء الطيران, |
| Özellikle bir hadise var ki kartalların ilgisini çekiyor. | Open Subtitles | حدث مَخْصُوص يجتذب النسور بشكل لا مثيل له. |
| Beni dinle, Prue. O kitap şeytanları çekiyor. | Open Subtitles | استمعي إليّ ( برو ) هذا الكتاب يجتذب الشر |
| Şampiyon,seyirci topla yada toplama... | Open Subtitles | ، أيها البطل ...يجتذب أو لا يجتذب حشدا ً |
| Times Meydanı'nda dövüştük. Sence seyirci toplayabilir mi? | Open Subtitles | ،"يقاتله فى منتصف ساحة الـ "تايمس هل تعتقد بأن هذا يجتذب حشدا ً؟ |
| Şampiyon,seyirci topla yada toplama... | Open Subtitles | ، أيها البطل ...يجتذب أو لا يجتذب حشدا ً |