| Hassas ve bağımlı bir çocuğu alıp ölüm ve şüpheyle dolu bir keşmekeşin içine atarsan tutunacak bir şey aramaya başlaması uzun sürmez tabii. | Open Subtitles | أخذت طفلًا ضعيفًا يدمن المخدرات وألقيت به في فوضى موت وشك وسرعان ما سيصبوا لطوق نجاة يتشبّث به. |
| Onu şeytan kanına bağımlı yaptı. | Open Subtitles | جعلته يدمن على دماء الشياطين |
| Neye bağımlı peki? | Open Subtitles | لكن، ما الذي يدمن عليه؟ |
| Grandi ailesinden kimse uyuşturucu bağımlısı olamaz, tamam mı? Kural bu. | Open Subtitles | لا أحد فى عائلة " جراندى " يدمن هذه هى القوانين |
| Bir denizyıldızını kokain bağımlısı yapmasına çok az kaldı. | Open Subtitles | وقد اقتربت كثيراً من أن تجعل نجم البحر يدمن على الكوكايين |
| Birisi birden bire alkol bağımlısı olduğunda genelde tetikleyen bir şey vardır. | Open Subtitles | عادة ما يكون هناك حافز عندما يدمن احدهم على الكحول فجأة |
| Sanırım bir insana bağımlı. | Open Subtitles | أعتقد أنه يدمن شخص ما -يحب شخص ما- |
| Adamlarımdan bazıları bağımlı oldu. | Open Subtitles | بعض من رجالي يدمن عليه |
| Uzun yıllar içkiye bağımlı yaşadı. | Open Subtitles | لعدة سنوات كان يدمن النبيذ |
| Ama alkol bağımlısı olmayan askere ateş açmayan futbolcular! | Open Subtitles | ... ليس ذلك النوع من اللاعبين الذي يدمن على الكحول ويتعارك مع الشرطة |
| "Bebeğiniz emzik bağımlısı mı?" | Open Subtitles | هل يدمن طفلك المص؟ |
| Chestnut'ı fahişe gibi mi kullanacaksın? Onu önce eroin bağımlısı yapman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | -ألن تجعليه يدمن على الهيروين أولاً؟ |
| Baş hemşire ağrı kesici bağımlısı demek? | Open Subtitles | رأس ممرضة يدمن المسكّنات |