| Şimdi bir bebek gibi tekmeliyor, tamamlandığında nasıl tekmeler? | Open Subtitles | إنه يركل كالطفل في الرحم الآن تصور ورطتنا عند اكتماله |
| Sana bir şey daha diyeyim dostum kız hamile olduğu zaman bebek deli gibi tekmeliyor. | Open Subtitles | سأخبرك أمراً آخر، إذا كانت الفتاة حامل هذا يجعل الطفل يركل كمجنون |
| Kardeşim o şeye her tekme atışında, yeşil bir sahada olduğunu hayal ediyor. | Open Subtitles | هو دائماً يركل هذا الشئ وأخى يعتقد أنه كان عظيم فى هذا المجال |
| selamlamak istediğiniz yerde, selamladım ve bugun soruyorsunuz bu adam neden bu kadar tekmeledi neden bu kadar selam verdi. | Open Subtitles | عندما أردتموني أن أحيي ،حييت والآن تسألوني لماذا .. ..يركل هذا الرجل كثيراً |
| Neden araba satıcıları? her zaman arabaları tekmeler. | Open Subtitles | لماذا يركل باعة السيارات دائماً الإطارات؟ |
| Gördün mü? İşte bu yüzden tekmeyi sadece bu küçük adamlara attırıyoruz. | Open Subtitles | لهذا السبب لا يركل الكرة سوى اللاعبين الصغار |
| Kapıdan içeri girdiğim anda, bebek deli gibi tekmelemeye başladı. | Open Subtitles | في اللحظة التي مررت بها بالباب بدأ الطفل يركل بجنون |
| Tam şu anda, bebeğin ağırlığı iki katına çıkıyor, ...ve halen kalkeneusuyla(topuk kemiği) dalağımı tekmeliyor. | Open Subtitles | حالياً وزن الطفل يتضاعف و كعب رجلها حالياً يركل طحالي, كيف أحوالكَ؟ |
| Bu şey alacaklıymış gibi mesanemi tekmeliyor. | Open Subtitles | هذا الشيء يركل مثانتي و كأنها تدين له المال |
| tekmeliyor. | Open Subtitles | إنه يركل في الداخل. |
| Bugün çok tekmeliyor. | Open Subtitles | انه يركل كثيرا اليوم |
| Harry Knowles Windows'un kıçını tekmeliyor. | Open Subtitles | " - " هاري نولز" يركل مؤخرة " ويندوز. |
| Baba adayı, 'Ol iz vel.' dediğinde tekme atıyor. | Open Subtitles | إنه يركل عندما تقولين كل شيء على ما يرام |
| Ultrasonda onu tekme atışını gördüm. | Open Subtitles | رأيناه يركل في الموجات الصوتية. |
| Bebek karnımı tekmeledi. | Open Subtitles | لا شـيء. آه، لقد شعرت بالطفل يركل لتوّه. |
| - Bebek elimi tekmeledi. - O hep tekmeler. | Open Subtitles | ركل الطفل يدي لا, لا , هو يركل دائماً |
| Hani sinemada otururken biri arkadan tekmeler ya? | Open Subtitles | أتعلمين، كما يحدث في صالة السينما عندما يركل أحدهم مقعدك؟ |
| Çinli herif daima tekmeler savurur, her seferinde bağırır ve-- | Open Subtitles | مع ذلك الرجل الصيني الذي يركل و يصرخ دائماً. |
| - Annem onun, senin kıçına tekmeyi basmak istediğini söyledi. - Hayır. Yani, evet. | Open Subtitles | ـ امي تقول بأنه يريد ان يركل مؤخرتك ـ لا ، اعني نعم |
| Evet öyle, etrafı tekmelemeye ve ısırmaya başladı, çökmüş at delirmişti. | Open Subtitles | صحيح، لقد بدأ يركل ويعض و ترويض ذلك الحصان المجنون |
| Kararlı bir esir, alçı panelleri tekmeleyip içinden geçmeyi deneyebilir, ama çelik çubukları ısıramaz ya da çivileri tırnaklarıyla sökemez. | Open Subtitles | السجين المصمم على الهروب يمكنه أن يركل لوحا بلاستيكيا لكنه لا يستطيع قطع الأعمدة الفولاذية أو أن يفّك البراغي بأصابعه |
| Bu kadar eğilmek başımı döndürüyor, çünkü bugün karnımda her beş saniyede bir tekmeleyen küçük kemirgeni var. | Open Subtitles | وكل هذه الانحناءات الكثيرة الى الاسفل تجعلني اصاب بالدوار لانني احمل صغيرها القارض والذي يركل معدتي |
| Kıçını tekmelemiyor, fakat bir şeyler yapıyor. | Open Subtitles | أنه لا يركل مؤخَرته لكنه بالتأكيد يفعل شيئاً ما ! سباركي! |
| Bu adam bunlardan bir tanesini lanet bacaklarıyla tekmeliyordu. | Open Subtitles | هذا الرجل كان يركل احدي هؤلاء بقدميه اللعينتين |
| Çocuğun sıkı tekmeleri var. "Çıkarın beni! Hepinizle tanışmak istiyorum." der gibi. | Open Subtitles | ذلك الطفل يركل بقوة دعوني أخرج أريد مقابلة الجميع |
| Benim sesim daha da çok tekmelemesine neden oluyor. | Open Subtitles | صوتي يجعله يركل بشكل أقوى. |
| Belki bebeğim tatlı tahıl çubuğu istediği için tekmeliyordur. | Open Subtitles | ربما طفلي يركل لأنه يرغب بتناول لوح طاقة |