Mesafe buradan San Francisco'ya yürüyüp dönmek kadar derken, aslında var olan en ağır NFL oyuncusundan biraz daha ağır bir şeyi sürükleyerek yürümeyi kastettim. | TED | عندما أخبركم بأنها كالمشي إلى سان فرانسيسكو والعودة مجددا فإنني أعني حقا أنها كانت كسحب شيء يزن أكثر قليلا من وزن أثقل لاعب كرة سلة |
Bir köpeğim var, ondan daha ağır. | Open Subtitles | اللعنة .. أنا لدى كلب ، فى الوطن يزن أكثر كثيراً ، مما تزن هى |
"Güçlü bir böcek zehriyle mazot ve göz yaşartıcı gazı karıştırarak dokuz kilodan daha ağır bir şeyi öldürmeyecek dümeninizi hazırlamış olursunuz." | Open Subtitles | "مبيد حشري قوي, مخلوط مع غاز مسيل للدموع و وقود الديزل" "ستؤدي الخدعة" "بدون قتل اي أحد يزن أكثر من 20 باوند" |
O kadar büyük bir köpekbalığı, bir tondan ağır gelebilir ve 90 kiloluk bir deniz aslanını bir öğün olarak yiyebilir. | Open Subtitles | قرش بذلك الحجم قد يزن أكثر من طن و يمكنه بسهولة إلتهام وجبة واحدة عبارة عن أسد بحر يزن 200 رطل |
Buradakiler dünyanın en büyük kurtları olup bazıları 60 kilodan ağır olmalarına rağmen yetişkin bir bufalo bir tondan ağır gelebilir. | Open Subtitles | بالرغم أن الذئاب هنا هي الأضخم في العالم يزن البعض أكثر من 125 باوند فإن الجاموس البالغ قد يزن أكثر من طن. |
Galiba birilerinin Noel için çikolatayı biraz kesmesi lazım çünkü birileri Noel Anne'den daha ağır. | Open Subtitles | أعتقد بأن على شخص ما أن يوقف السمنة في الكرسماس "لأن شخصٌ ما يزن أكثر من سيدة "كلوز". |
Kardeşlerin toplamından daha ağır. | Open Subtitles | كونه يزن أكثر من الشقيقتين مجتمعتين |
"Rien ne pèse tant qu'un secret." "Hiçbir şey bir sırdan daha ağır olamaz." | Open Subtitles | هناك تعبير فى الفرنسية يقول " لا شئ يزن أكثر من السر " |
Bunun her kilosu 2 tondan fazla çeker. | Open Subtitles | الرطل الواحد منها يزن أكثر من 10 آلاف أرطال. |
Mezar taşı yarın geri gelecektir. Ayrıca, ağırlığı yarım tondan fazla. | Open Subtitles | سيعود الشاهد إلى مكانه غداً وعلاوة على ذلك, فهو يزن أكثر من نصف طن |
150 tondan ağır. | Open Subtitles | يزن أكثر مِن مائة و خمسون طناً. |