Aşırı şımartılmış ve kendini ifade etmeye cesaretlendirilmiş. | Open Subtitles | لقد كان متخم بالأكل ومتشجع أن يعبر عن نفسه. |
Daha çok düşünür oldu, kendini ifade eder oldu. | Open Subtitles | نعم, ويبدو أنه بالفعل يفكر طويلا و يحب أن يعبر عن نفسه |
Herkes eşsizdir. Bu eşsizlik kendini ifade etmek için vardır. | Open Subtitles | كلّ شخص فريد من نوعه هذا التفرد يجب أن يعبر عن نفسه |
Bazen içsesin kendini ifade etmek istiyor ve 40 yılda bir ruhun sahneye çıkıyor. | Open Subtitles | احياناً الصوت الداخلي يريد ان يعبر عن نفسه وكل مدة يحدث هذا كل مدة تأتي روحك لكي تعزف |
Kendisini ifade edebilmesinin kolaylaşması çok iyi. | Open Subtitles | . من الجيد أنه بدأ يعبر عن نفسه |
O kendini ifade etmiyor! Seni ifade ediyor, tamam mı? | Open Subtitles | هو لا يعبر عن نفسه هو يعبر عنك أنت. |
Dürüstlük ortağınızın özgürce kendini ifade etmeyi istemesi veya Jim Beam'in özgürce kendini ifade etmeyi istemesi gibidir. | Open Subtitles | شيء قد يقول شريك حياتك إذا أرادوا أن يعبروا عن أنفسهم بحرية جيم الشعاع أو إذا أراد أن يعبر عن نفسه بحرية . |
Çocuk kendini ifade ediyor, bayan. | Open Subtitles | سيدتي، أنه يعبر عن نفسه فقط |
kendini ifade ediyor. | Open Subtitles | هو يعبر عن نفسه |
Oh, hadiii Eric. bu onun kendini ifade şekli. | Open Subtitles | بحقك (إريك) ، هكذا يعبر عن نفسه |
kendini ifade etmek mi? | Open Subtitles | يعبر عن نفسه! |
Kendisini ifade etmesine izin verebiliriz. | Open Subtitles | دعوه يعبر عن نفسه |