| RB: Gördüğünüz gibi duygularını suratıyla ve sesindeki tonlama ile ifade ediyor. | TED | رودني: إذاً فانه يعبّر عن مشاعره عبر وجهه و عبر نبرة الصوت في آن واحد. |
| Acılarını ifade edecek bir yol bulamadıklarını gösterir. | Open Subtitles | بل ما من طريقة لائقة يعبّر الناس فيها عن حزنهم. |
| Kültürle ilgili bir şey. Utancı ya da güvensizliği ifade eder. | Open Subtitles | إنّها مسألة ثقافيّة، ذلك يعبّر عن الإحراج أو انعدام الأمان |
| Farklı fikirlere sahip olsa da düşüncelerini duymak ve kendini özgürce ifade etmesine izin vermek gerekiyor. | Open Subtitles | وبالرغم من إختلاف الرأي ينبغي أن نسمع رأيه وتركه يعبّر عمّا يدور في نفسه بحرية |
| Nasıl ifade edebileceğini bilmiyor, hepsi bu. | Open Subtitles | لا بد انه لا يعرف كيف يعبّر عن ذلك هذا كل شيئ |
| Bu altıgen, 6 bölüm arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir. | Open Subtitles | هذا الشكل السداسيّ يعبّر عن العلاقة بين أنواع الطاقة من الستة. |
| Kendi evindeki rahat seyircilere karşı kendini özgürce ifade edebilmeni sağlıyor | Open Subtitles | إنهُ عرضُ ديموقراطي ويجعل أيّ أحدٍ يعبّر عن نفسه .لجمهورٍ كبير من منزلِهم المُريح |
| Yaratıcılığını müzik ile ifade ediyor. | Open Subtitles | فهو يعبّر عن ابداعاته بالموسيقى |
| Ama bu çok önemli. Kendisini ifade ediyor. | Open Subtitles | هذا أمر مهمّ، إنه يعبّر عن نفسه |
| Bence, Cameron bunu nasıl ifade edeceğini bilemeyebilir ama sen onun her şeyisin. | Open Subtitles | أعني، قد لا يدري (كاميرون) كيف يعبّر عن هذا أعني، لطالما كنت ملاذه |
| Bu yüzden birakin da çocuk en azindan idrak edebildiği bu yozlaşmiş fikirleri ifade edebilsin ve işte bu, benim değerli multikültürel dostlarim bu özgürlük ve herkes için adalettir. | Open Subtitles | لذا على الأقلّ اسمحوا للصبّي أن يعبّر بصراحة الأفكار المنحطّة التي يمكنه فهمها في الواقع وبهذا، يا أصدقائي متعدّدي الثقافات |
| Kendisini özgürce ifade etmesini seviyorum. | Open Subtitles | أحبّ أن يعبّر عن نفسه بحرّيّة |
| Freud tekniğini biliyorum. Duygularını ifade edebiliyorsun. | Open Subtitles | يعبّر عن مشاعره |
| Kimse duygularını Abby gibi ifade etmez. | Open Subtitles | لا أحد يعبّر عن نفسه كما تفعل (آبي). |
| - Teşekkür ederim, Jimmy Carter. - "Kendini ifade etmeli." demiştin. | Open Subtitles | "يجب أن يعبّر عن نفسه" |