| Daire, şu anda önemli olanın savaşı kazanmak olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ان العرب يعتقدون ان الهدف فى هذه اللحظة هو الفوز فى الحرب |
| Komşu çocukları bu evin hayaletli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | اطفال الحي يعتقدون ان هذا المنزل مسكوناً |
| İşin sırrı bu. Herkes yanlış biliyor. Buda'nın sıkıcı olduğunu düşünüyorlar, sonraysa Dalai Lama ile tanıştıklarında çok şaşırıyorlar çünkü o çok neşeli birisi. | TED | هذا هو الحل الجميع عندهم فكرة خاطئة. يعتقدون ان بوذا كان مملا جدا. وهم يدهشون حين يقابلون الدلاي لاما ويجدونه بشوش جدا |
| Ve evet öyleler. Herşeyi değiştirmek istiyorlar. Tüm değişimlerin bir ilerleme olduğunu düşünüyorlar. | TED | وهم كذلك, يريدون تغير كل شيءٍ. يعتقدون ان كل تغيير هو تقدم. |
| Çocuklarım ise bütün İngilizleri süslü giysiler giyen Noel Baba sanıyor. | Open Subtitles | ابنائى يعتقدون ان كل البريطانيين الان هم سانتا كلوز فى ملابس صوفيه جميله |
| Emerek süt ürettiklerini sanırlar gözlerini kapadıklarında dünyanın yok olduğunu sanırlar. | Open Subtitles | ينظرون لماحولهم بصورة مختلفة يعتقدون ان الحليب ينتج من خلال المص |
| Çoğu kimse yetimhanelerin soğuk ve korkunç olduğunu düşünür. | Open Subtitles | معظم الناس يعتقدون ان الايتام يشعرون بالبرد وخائفون |
| Gözler, ruhun aynasıdır. Bu etkileyici ama Los Angeles polisi Jake Silvers'ın baş şüpheli olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | ولكن قسم شرطة لوس انجلس يعتقدون ان (جيك) في مقدمة المتهمين |
| Bu zavallı,kandırılmış insanlar senin ilahi güçlere sahip olduğunu sanıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الفقراء, الشعب المخدوع يعتقدون ان لديك قوى الالهية. Praise Peter! |
| Dünyadaki insanların çoğu senin yaptığının epey delilik olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | معظم الناس على الأرض يعتقدون ان ما تقومون به جنوني جدًا. |
| Adamlarınız çete bağlantılı olduğunu düşünüyor ama bence saçmalık. | Open Subtitles | آلان رجالكم يعتقدون ان الامر يتعلق بالعصابات لكني اقول ان هذا هراء |
| Ruslar anahtarın bu köşkte olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | الروس يعتقدون ان المفتاح في مكان ما في هذه الفيلا |
| Pek çok Meksikalı seri katillerin parçalanmış ailelerin ortaya çıkardığı yabancılaşmış yalnız insanlar olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | العديد من المكسيكيين يعتقدون ان القاتل التسلسلي هو نتيجة انهيار عائلة مما يسبب ظهور متوحد منعزل يلعب دور القاتل المتسلسل |
| Bay Napoli'nin olup bitenleri tamamen anlayabilecek durumda olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون ان مستر نابولي سيكون قادرا تماما علي الشعور بما يحدث حوله |
| Enerji santrali inşaası için en ideal yerin orası olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | وهم يعتقدون ان هذا هو المكان المناسب لبناء المحطه |
| Peter'ın, yargıç üzerinde etkisi olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون ان بيتر لديه القاضي في جيبه |
| Baban hakkında çözülmemiş sorunlarının olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | هم يعتقدون ان لديك مشاعر متزعزعة على والدك |
| Düşmanlarımız Derebeyleri'nin elden ayaktan düştüğünü sanıyor. | Open Subtitles | أعدائنا يعتقدون ان الزعماء اصبحوا ضعفاء الان |
| Amerikalılar bunun bu adada yaptığımız ilk mahkeme olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | الأمريكيون يعتقدون ان هذه اول محاكمه تقام على متن هذه الجزيره |
| Ve bazı insanlar buna hazır olduklarını sanırlar, aslında değildirler. | Open Subtitles | وبعض الناس يعتقدون ان انهم مستعدون، لكنهم ليسوا كذلك. |
| Bazı insanlar güçlü olana bağlandıklarını sanırlar. | Open Subtitles | بعض الناس يعتقدون ان التمسك بالأشياء يجعلهم اقوى |
| Çoğu insan kara deliğin ölü bir boşluk olduğunu düşünür. | Open Subtitles | انت تعرف ، معظم الناس يعتقدون ان الحفر السوداء هى مساحات ميتة |
| Bu etkileyici ama Los Angeles polisi Jake Silvers'ın baş şüpheli olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | ولكن قسم شرطة لوس انجلس يعتقدون ان (جيك) في مقدمة المتهمين |
| Romantik olduğunu sanıyorlar. | Open Subtitles | أعتقد بأنهم يعتقدون ان ذلك رومانسي |