| Bunu sevdim. Başkalarının senin hakkında ne söylediğine bakalım mı? | Open Subtitles | يعجبني ذلك, لنقرأ ماذا يقول الجميع عنك ؟ |
| Cesaretin var, Bunu sevdim. Taslak kartın tek kişi için hazırlanmamıştı. | Open Subtitles | أنت جريء، يعجبني ذلك لكن انخراطك لم يكن مقابل الآخرين |
| - Yanımdan defol pislik! - Evet, bu güzel. Bunu sevdim. | Open Subtitles | أنصرف أيها الغبي هذا ظريف يعجبني ذلك |
| - Buraya kadar radyasyon yok demek. - Tamam. Bu Hoşuma gitti. | Open Subtitles | و هذا يعني عدم وجود إشعاعات حتى الآن حسناً ، يعجبني ذلك |
| Çok tatlı biri alkolik olduğumu söyledi ve Bu hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | ,شخص ما لطيف جداً أخبرني أنني سكّير و لم يعجبني ذلك |
| Kötü bir analiz olmadı. Sevdim bunu. | Open Subtitles | ذلك ليس تحليلاً سيئاً في الواقع يعجبني ذلك |
| Tam zamanında. Bunu sevdim. | Open Subtitles | في الموعد بالتمام، يعجبني ذلك. |
| Oh, Bunu sevdim Stella McCartney kendini öldürecek. | Open Subtitles | يعجبني ذلك. ستيلا مكارثي ستنتحر. |
| Zeki kelime oyunları. Bunu sevdim. Benimle akraba olmalısın. | Open Subtitles | ذكاء في التلاعب في الكلام , يعجبني ذلك أكيد انكي ذو قرابة لي . |
| Bunu sevdim. | Open Subtitles | يعجبني ذلك لكن هو لم يعجبه , أعتقد |
| - Bunu sevdim. Acıyorum size. | Open Subtitles | يعجبني ذلك أنتم جميعاً فقط حزينون |
| Turuncu, işte Bunu sevdim, iyiydi. | Open Subtitles | برتقالي، يعجبني ذلك. جميل |
| Silahlarınız dolu olsun ve hiçbiriniz tereddüt etmeyin. Hoşuma gitti. | Open Subtitles | لكن أسلحتكم محشوة، ولم يتردد أيّ واحد منكم، يعجبني ذلك. |
| Siz ikiniz tek kelime etmediniz. Hoşuma gitti. İşe alındınız. | Open Subtitles | ولم تقولا ولا كلمة، يعجبني ذلك ، عينتكما |
| - Sen, bara. - Bar. tamam, bu Hoşuma gitti. | Open Subtitles | ــ أنت, الحانة ــ حانة, حسناً, يعجبني ذلك |
| - Durmalıyız. Bu hoşuma gitmedi. - Yaklaştık. | Open Subtitles | توقفي , لا يعجبني ذلك لقد اقتربنا , بإمكاني الشعور به |
| PD Müdürü demek. Sevdim bunu. Yani, buraya yeni mi taşındınız? | Open Subtitles | المدير "بي سي" يعجبني ذلك إذا لقد إنتقلت إلي هنا مؤخرا؟ |
| Dürüstlüğünü devam ettirmek. Beğendim bunu. | Open Subtitles | الحفاظ على نزاهتك، يعجبني ذلك |
| Sorun değil, benim Hoşuma gidiyor. Benden sıkılmana engel oluyor çünkü. | Open Subtitles | لا بأس، يعجبني ذلك نوعاً ما، فهو يحول بينكَ وبين السأم منّي |
| Bunu sevmedim. Kan basıncı düşüyor. | Open Subtitles | لا يعجبني ذلك ، ضغط الدم ينخفض |