Buranın iyi olduğunu biliyor, ama bütün hayatı boyunca işiyle ilgilendi. | Open Subtitles | هو يعرف ان هذا المكان جيد ولكن كل حياته حول واجبه |
Bebeğim olduğunu biliyor bu da hayatta kalmana yardımcı olan işlerden biri işte. | Open Subtitles | هو يعرف ان لدي طفل و وهو فقط واحد من امور العمل التيتحتاجلهالتساعدكانتبقىحياً. |
Valentine onu uykuya yatıran iksiri yapanın bir büyücü olduğunu biliyor. | Open Subtitles | فلانتين يعرف ان مشعوذ قام بصنع الجرعة الذي وضعتها في النوم |
Dün olay yerinden bir şey söylemeden gitti bugün de amiralin kurbanla ilgili bir sorunu olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | امس غادر من مسرح الجريمة دون اي استفسارات واليوم، كان يعرف ان الاميرال كان له مشكل مع الضحية |
Herkes bilir ki bir sürüde iki aslan kral olmaz. | Open Subtitles | الكل يعرف ان الكبرياء لا يأخذ اثنان من الاسد الملك |
Aslında, her 18 ayda bir ikiye katlanıyor ve tabi ki, Digerati'nin her kartlı üyesi bunun Moore'nin kanunu olduğunu bilir. | TED | في الحقيقه هو يتضاعف كل 18 شهراً و بالطبع اي شخص يحمل بطاقة خبير في الحاسوب يعرف ان هذا اسمه قانون موور |
Arabada uyuşturucu olduğunu bilen başka biri var mıydı? Hayır. | Open Subtitles | هل كان هناك اى شخص آخر يعرف ان هناك مخدرات فى السياره |
İkimiz de o barış teklifinin yalnızca dikkat dağıtma olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف ان عرض التسوية كان لا شيء سوى لتشتيت الانتباه |
Valentine onu uykuya yatıran iksiri yapanın bir büyücü olduğunu biliyor. | Open Subtitles | فلانتين يعرف ان مشعوذ قام بصنع الجرعة الذي وضعتها في النوم |
Küçük Köpek babasının içinde konuşanın bir korkak değil, bir bilge olduğunu biliyor. | Open Subtitles | ليتل دوغ يعرف ان كلام والده لم يكن ينمّ عن الخوف ولكن عن الحكمة |
Bunun suçlusunun John Holmes olduğunu biliyor. | Open Subtitles | و يعرف ان جون هولمز هو المسئول الان لن يفاجئني علي الاطلاق لو هولمز |
Bir tarafın bunun sapkın ve acınası olduğunu biliyor ama sen sadece habercilik yapıyorsun değil mi? | Open Subtitles | يوجد جزء منك يعرف ان ذلك منحرف وبائس, ولكن |
Bak, Amiral Shepard bunun babanı öldüren adam olduğunu biliyor. | Open Subtitles | انظر ، قائد الاسطول شيبارد يعرف ان هذا الشاب هو من قتل أباك |
Bence herkes Tanrı'nın İskoçyalı olduğunu biliyor. | Open Subtitles | اعتقد ان الجميع يعرف ان الله كان اسكتلندى *استغفر الله العلى العظيم* |
Herkes Thorne'un, Herrera'nın yanında olduğunu biliyor. | Open Subtitles | كلّ شخص يعرف ان هيريرا في جيب ثورن |
Şantajcı Domino'nun gerçek olduğunu biliyor. | Open Subtitles | المبتز يعرف ان"دومينو" حقيقية على الاقل الجزء الذى اعطيناه اياه |
İnancının, bu sorumluluğu taşımaya, seni bu insanların ihtiyacı olan kişi yapmaya yeter güçte olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | يعرف ان ايمانك قوياً بما يكفي لتحمل المسؤلية لمساعدتك بان تصبح رجلا شعبنا بحاجة لتكون كذلك |
Ve... bir şeyler olduğunu biliyordu ve... | Open Subtitles | كان يعرف ان شيء ما قادم ، لذا .. |
- Bir aptal bile bilir ki kadınlar-- - Bu doğru! Bir aptal! | Open Subtitles | أى أحمق يعرف ان المراة تعجز عن- ذلك صحيح , اى أحمق- |
Herkes en iyinin Yugi olduğunu bilir. | Open Subtitles | لهؤلاد الاولاد الكل يعرف ان يوغى هو الافضل لذلك يريدون مبارزته و مبارزه وحوشه الفتاكه |