Ve herkes bilir ki, evi kadın ayakta tutar, koca da beş para etmez evi alır. | Open Subtitles | الجميع يعرف بأن الزوجة تبقى بالمنزل والزوج يستأجر شقة |
Her hırsız bilir ki soyacağı yeri gözlemlemenin en iyi yolu oraya bir müşteri gibi gitmektir. | Open Subtitles | كل لص يعرف بأن أفضل طريقة للإستطلاع عن المكان الذي تريد سرقته هو كالزبون |
Kimseyi kaybetmeden bunu kazanmanın ihtimalinin sıfır olduğunu biliyor. | Open Subtitles | هو يعرف بأن فرص فوزنا بدون أية خسائر مستحيلة |
Keegan, Valiye sadece 5 seans verdiğimi düşününce aşırı derecede bonkör sayılması gereken 10 seans sınırı olduğunu biliyor. | Open Subtitles | كيغان يعرف بأن لديه عشر جلسات على الحساب كحد اقصى وهو بالتالي كرمٌ عظيم باعتبار أنني اعطي المحافظ خمسه فقط |
"... Amerikalı insanlar bilirler ki bu partilerden biri yok olacaktır..." | Open Subtitles | "الشعب الأمريكي يعرف بأن أحد هذان الحزبينسينهار... |
Jax'in orada olduğunu bilen yalnızca bir kişi daha vardı. | Open Subtitles | فقط الرجل الآخر يعرف بأن " جاكس " كان هناك |
Ölüme ne kadar yaklaştığını hiçbir zaman öğrenemeyecekti. | Open Subtitles | ذلك الأبله، لم يكن يعرف بأن موته أصبح وشيكاً |
Ne yazık ki Bay Carter, her ikimiz de şunu gayet iyi biliyoruz ki... bu çocukların bazıları bu basketbol sezonunda... hayatlarının en güzel günlerini geçirdi. | Open Subtitles | لسوء الحظ سيد " كارتر " كلانا يعرف بأن بعض من هؤلاء الأطفال موسم كرة السلة هذا سيكون أهم شيء في حياتهم |
İnsanlarla biraz uğraşan herkez bilir ki, baskı altında kırılmalar olacaktır. | Open Subtitles | أي شخص يدير بضعة أشخاص مميزين يعرف بأن بعض الشقوق تحدث تحت الضغط |
Bütün dünya bilir ki, bir adamın gerçek gücü.... ...onun boyutunda değildir. | Open Subtitles | العالم كله يعرف بأن قوة الرجل الحقيقية لا تكمن في حجمه |
İyi bir komutan bilir ki ordusu, en zayıf askeri kadar kuvvetlidir. | Open Subtitles | ها هما! قائد الجيش الجيد يعرف بأن جيشه سيتأثر بالجنود الضعفاء |
Zeki insan bilir ki, Lyra, görmezlikten gelmemizin daha iyi olacağı bazı şeyler vardır. | Open Subtitles | إن الشخص الحكيم يا "لايرا"، يعرف بأن هناك أشياء يجب ان نتجاهلها. مواضيع مثل... |
Ve artık FBI'ın peşinde olduğunu biliyor. | Open Subtitles | والآن بات يعرف بأن التحقيقات المركزية يحاولون الوصول اليه |
İşverenim Bilgisayar'ın sende olduğunu biliyor. | Open Subtitles | ربّ عملي يعرف بأن لديك التداخل |
Ve artık babasının katilinin kim olduğunu biliyor. | Open Subtitles | والآن بما أنه يعرف بأن والده قتل |
Deli olduğuna inanıyor ama bir yanı da tüm bu gücün gerçek olduğunu biliyor. | Open Subtitles | -حسناً، يعتقد أنه معتل ذهنياً ولكن في نفس الوقت جزء منه يعرف بأن هذة القوة حقيقية |
"... Amerikalı insanlar bilirler ki bu partilerden biri yok olacaktır..." | Open Subtitles | "الشعب الأمريكي يعرف بأن أحد هذان الحزبينسينهار... |
Çünkü elektrikli sandalyenin... sarı olduğunu bilen çok az kişi vardır. | Open Subtitles | .... لأن لا أحد يعرف بأن الكرسي مطلي باللون الأصفر |
John'un burada olduğunu bilen var mı? - Birisiyle konuşmuş mu? | Open Subtitles | هل يوجد أحد يعرف بأن جون كان هنا ؟ |
Ölüme ne kadar yaklaştığını hiçbir zaman öğrenemeyecekti. | Open Subtitles | ذلك الأبله، لم يكن يعرف بأن موته أصبح وشيكاً |
Ne yazık ki Bay Carter, her ikimiz de şunu gayet iyi biliyoruz ki... bu çocukların bazıları bu basketbol sezonunda... hayatlarının en güzel günlerini geçirdi. | Open Subtitles | لسوء الحظ سيد " كارتر " كلانا يعرف بأن بعض من هؤلاء الأطفال موسم كرة السلة هذا سيكون أهم شيء في حياتهم حسناً، أعتقد أن هذه هي المشكلة أليس كذلك؟ |