ويكيبيديا

    "يعرف بأن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bilir ki
        
    • olduğunu biliyor
        
    • bilirler ki
        
    • olduğunu bilen
        
    • öğrenemeyecekti
        
    • şunu gayet iyi biliyoruz ki
        
    Ve herkes bilir ki, evi kadın ayakta tutar, koca da beş para etmez evi alır. Open Subtitles الجميع يعرف بأن الزوجة تبقى بالمنزل والزوج يستأجر شقة
    Her hırsız bilir ki soyacağı yeri gözlemlemenin en iyi yolu oraya bir müşteri gibi gitmektir. Open Subtitles كل لص يعرف بأن أفضل طريقة للإستطلاع عن المكان الذي تريد سرقته هو كالزبون
    Kimseyi kaybetmeden bunu kazanmanın ihtimalinin sıfır olduğunu biliyor. Open Subtitles هو يعرف بأن فرص فوزنا بدون أية خسائر مستحيلة
    Keegan, Valiye sadece 5 seans verdiğimi düşününce aşırı derecede bonkör sayılması gereken 10 seans sınırı olduğunu biliyor. Open Subtitles كيغان يعرف بأن لديه عشر جلسات على الحساب كحد اقصى وهو بالتالي كرمٌ عظيم باعتبار أنني اعطي المحافظ خمسه فقط
    "... Amerikalı insanlar bilirler ki bu partilerden biri yok olacaktır..." Open Subtitles "الشعب الأمريكي يعرف بأن أحد هذان الحزبينسينهار...
    Jax'in orada olduğunu bilen yalnızca bir kişi daha vardı. Open Subtitles فقط الرجل الآخر يعرف بأن " جاكس " كان هناك
    Ölüme ne kadar yaklaştığını hiçbir zaman öğrenemeyecekti. Open Subtitles ذلك الأبله، لم يكن يعرف بأن موته أصبح وشيكاً
    Ne yazık ki Bay Carter, her ikimiz de şunu gayet iyi biliyoruz ki... bu çocukların bazıları bu basketbol sezonunda... hayatlarının en güzel günlerini geçirdi. Open Subtitles لسوء الحظ سيد " كارتر " كلانا يعرف بأن بعض من هؤلاء الأطفال موسم كرة السلة هذا سيكون أهم شيء في حياتهم
    İnsanlarla biraz uğraşan herkez bilir ki, baskı altında kırılmalar olacaktır. Open Subtitles أي شخص يدير بضعة أشخاص مميزين يعرف بأن بعض الشقوق تحدث تحت الضغط
    Bütün dünya bilir ki, bir adamın gerçek gücü.... ...onun boyutunda değildir. Open Subtitles العالم كله يعرف بأن قوة الرجل الحقيقية لا تكمن في حجمه
    İyi bir komutan bilir ki ordusu, en zayıf askeri kadar kuvvetlidir. Open Subtitles ها هما! قائد الجيش الجيد يعرف بأن جيشه سيتأثر بالجنود الضعفاء
    Zeki insan bilir ki, Lyra, görmezlikten gelmemizin daha iyi olacağı bazı şeyler vardır. Open Subtitles إن الشخص الحكيم يا "لايرا"، يعرف بأن هناك أشياء يجب ان نتجاهلها. مواضيع مثل...
    Ve artık FBI'ın peşinde olduğunu biliyor. Open Subtitles والآن بات يعرف بأن التحقيقات المركزية يحاولون الوصول اليه
    İşverenim Bilgisayar'ın sende olduğunu biliyor. Open Subtitles ربّ عملي يعرف بأن لديك التداخل
    Ve artık babasının katilinin kim olduğunu biliyor. Open Subtitles والآن بما أنه يعرف بأن والده قتل
    Deli olduğuna inanıyor ama bir yanı da tüm bu gücün gerçek olduğunu biliyor. Open Subtitles -حسناً، يعتقد أنه معتل ذهنياً ولكن في نفس الوقت جزء منه يعرف بأن هذة القوة حقيقية
    "... Amerikalı insanlar bilirler ki bu partilerden biri yok olacaktır..." Open Subtitles "الشعب الأمريكي يعرف بأن أحد هذان الحزبينسينهار...
    Çünkü elektrikli sandalyenin... sarı olduğunu bilen çok az kişi vardır. Open Subtitles .... لأن لا أحد يعرف بأن الكرسي مطلي باللون الأصفر
    John'un burada olduğunu bilen var mı? - Birisiyle konuşmuş mu? Open Subtitles هل يوجد أحد يعرف بأن جون كان هنا ؟
    Ölüme ne kadar yaklaştığını hiçbir zaman öğrenemeyecekti. Open Subtitles ذلك الأبله، لم يكن يعرف بأن موته أصبح وشيكاً
    Ne yazık ki Bay Carter, her ikimiz de şunu gayet iyi biliyoruz ki... bu çocukların bazıları bu basketbol sezonunda... hayatlarının en güzel günlerini geçirdi. Open Subtitles لسوء الحظ سيد " كارتر " كلانا يعرف بأن بعض من هؤلاء الأطفال موسم كرة السلة هذا سيكون أهم شيء في حياتهم حسناً، أعتقد أن هذه هي المشكلة أليس كذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد