| Ayrıca, o küçük defteri veriyorlar ve istediğin reçeteyi yazabiliyorsun. | Open Subtitles | .. كما أنهم يعطونكِ مجموعة أوراق وبوسعكِ كتابة أيّ وصفة طبّية تحبين |
| Yemek veriyorlar, kira derdin yok. | Open Subtitles | فإنهم يعطونكِ الطعام ولا تقومين بدفع الإيجار |
| Yönetimle konuşup dün geceki tüm güvenlik kamerası kayıtlarını iste. | Open Subtitles | -تحّدثي إلى الإدارة، وأجعليهم يعطونكِ |
| Yönetimle konuşup dün geceki tüm güvenlik kamerası kayıtlarını iste. | Open Subtitles | -تحّدثي إلى الإدارة، وأجعليهم يعطونكِ |
| Sana daha fazla ilaç verecekler anne. Ama yokluğum anlaşılmadan geri dönmeliyim. | Open Subtitles | يا أمّي، سوف يعطونكِ أدوية أكثر لكن عليّ العودة قبل أن يُلاحظواْ عدم وجودي |
| Evet ama bir saatten önce bitirirsen rozet veriyorlar. | Open Subtitles | أجل، لكن لو تناولتيها كلها خلال أقل من ساعة سوف يعطونكِ قلمًا كهدية! |
| - Sadece iğne yapıp ilaç veriyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعطونكِ حقن و أدوية فقط |
| Sana daha fazla ilaç verecekler anne. Ama yokluğum anlaşılmadan geri dönmeliyim. | Open Subtitles | يا أمّي، سوف يعطونكِ أدوية أكثر لكن عليّ العودة قبل أن يُلاحظواْ عدم وجودي |
| Sana bir altlık ve kâğıt verecekler ama sakın üç taş oynayayım deme. | Open Subtitles | سوف يعطونكِ ورقة وقلم، لكن لا تلعبي لعبة "إكس-أو". |