| Hayır, sana emirleri Kaptan verir. Ama o bana çalışıyor. | Open Subtitles | بلى، فهذا من حقّ القبطان، لكنّه يعمل لحسابي. |
| -Yapıyoruz. -Evet, yapıyorsunuz. -Oğlun artık bana çalışıyor. | Open Subtitles | بلى ستفعلين، فولدك يعمل لحسابي الآن |
| FBI benim için çalışıyor artık. | Open Subtitles | . مكتب التحقيقات الفيدرالي يعمل لحسابي الأن |
| Shane'le tanış. Shane benim için çalışıyor. | Open Subtitles | صافح شاين هناك شاين يعمل لحسابي |
| Ve şunu belirteyim, Yanımda çalışan biriyle asla yatmam. | Open Subtitles | ويجب أن أكون واضحًا بأنّي لا أنام مع أيّ أحد يعمل لحسابي. |
| Yanımda çalışan bir melek var. | Open Subtitles | لدي ملاك يعمل لحسابي |
| Randy şu an bana çalışıyor. Ben Paul. Anlaşmada bir değişiklik oldu. | Open Subtitles | (راندي) يعمل لحسابي الآن، أنا (بول)، كان هناك تغيير في الإدارة. |
| Artık değil. Şimdi benim için çalışıyor. | Open Subtitles | ليس بعد الآن هو يعمل لحسابي الآن |
| - Benim için çalışıyor. | Open Subtitles | -ذلكَ واحدٌ منهم -إنّه يعمل لحسابي |
| Rick benim için çalışıyor ve bu onun kararı değil. | Open Subtitles | (ريك) يعمل لحسابي وهذا ليس قراره |
| - Mike Peterson bir müttefik. Benim için çalışıyor. | Open Subtitles | (مايك بيترسون) حليف لنا إنه يعمل لحسابي |