| Beni ilgilendirmez ama telefonun kapalıydı ve haber vermedin. | Open Subtitles | حتى لو كان الأمر لا يعنيني أليس هذا كثيرآ ؟ |
| Hayır, ilgilendirmez. Kendimi tutamadım. Çok özür dilerim. | Open Subtitles | لا , إنه لا يعنيني لقد كان تصرف سيء مني أسفة لأحداث المشاكل |
| Bana inanıp inanmaman umurumda değil. | Open Subtitles | تعرفين ، أنا لاافعل هذا للتاثير عليك لا يعنيني ان تصدقيني ام لا |
| Bilmiyorum. Sormadım. umurumda da değil. | Open Subtitles | لا أدري فلم أطرح سؤالاً فالأمر لا يعنيني. |
| - Kızkardeşimle yalnız görüşeceğim. - Beni de ilgilendiriyor. | Open Subtitles | سأقابل شقيقتي وحدي - هذا يعنيني أيضاً, هل يمكن أن أبقى ؟ |
| - Umrumda değil. Gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | لا يعنيني ذلك حقّـاً أريدك أن تخرج من هنـا وحسب |
| 15 kişi, çıplak orada duruyorduk ve ben "Benimle ilgisi olamaz!" dedim. | Open Subtitles | كنا خمسة عشر، وكلنا عراة ! وأخذت أفكر أن الأمر لا يعنيني |
| Hey, ofiste olduğu zaman beni ilgilendirir. | Open Subtitles | لا هذا الأمر يعنيني إذا كان في مكان العمل |
| Bak, beni hiç ilgilendirmez ama Coyote Adamdan ayrılmakla kendini epey bir gönül yarasından kurtardın. | Open Subtitles | اسمعي، هذا لا يعنيني لكن، جنبت نفسك الكثير من المتاعب بفسخ علاقتك مع الرجل القيوطي |
| Beni ilgilendirmez biliyorum. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أن هذا لا يعنيني لكن إن كنت تمرين بمشكلة ما |
| Gördükleriniz veya yaptıklarınız artık beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | أيّا كان ما رأيتموه أو فعلتموه لا يعنيني |
| Özel hayatın beni ilgilendirmez ama eğer...kamu hayatına yayılmaya başlarsa... | Open Subtitles | أعلم أن حياتك الشخصيه أمر لا يعنيني لكن عندما تبدأ في التأثير على حياتك العامه |
| Söylediğim gibi beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | -لكنك لست مكاني كما قلت، الأمر لا يعنيني |
| Börek yiyeceğim. Hiçbir şey umurumda değil. | Open Subtitles | سأحصل على الفطيرة التي تذوب لا يعنيني شيء |
| Nasıl olacağı umurumda değil, şimdi istiyorum. | Open Subtitles | لا يعنيني كيف أنا أريدهم الآآآآآآآآآن |
| Üşüyüp üşümemen umurumda değil. Sessiz ol! | Open Subtitles | أنا لا يعنيني لو أنك بارد أسكت |
| Sen kapımın önünde durdukça, ilgilendiriyor. | Open Subtitles | إنه يعنيني حينما تقف على عتبة منزلي |
| Senin ortağınım, bence ilgilendiriyor. | Open Subtitles | أنا شريكتك. أعتقد أنّه يعنيني. |
| Umrumda değil ama çıkan ilk problemde pes ettiniz. | Open Subtitles | هذا لا يعنيني ولكن الواقع هو أنكم استسلمتم عند بزوغ أول مشكلة. |
| 15 kişi, çıplak orada duruyorduk ve ben "Benimle ilgisi olamaz!" dedim. | Open Subtitles | كنا خمسة عشر، وكلنا عراة ! وأخذت أفكر أن الأمر لا يعنيني |
| Romantik arzuların polis memuru olarak karar vermeni engelliyorsa beni ilgilendirir. | Open Subtitles | هذا يعنيني إذا كانت علاقاتك العاطفية تؤثر على حكمك كشرطي. |
| Yanlış dükkana geldiniz. Bunların hiçbiri, bana bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | لقد قصدت المحل الخطأ، لا شيء من هذا يعنيني |
| İlgilendirmiyor, sadece merak ettim... buralı mı ya da hangi okuldan diye. | Open Subtitles | أنه لا يعنيني شيء, فقط اردت ان اسأل ماهي المدرسه التي يذهب إليها أو أنه أتي من مكان أخر |