| Uzlaşmak istedikleri anlamına geliyor. Oğlunuz değerli olduğu sürece ona zarar vermeyeceklerdir. | Open Subtitles | ذلك يعني أنّهم يودون التفاوض لن يؤذوا إبنكَ طالما يسوى شيئاً |
| Bu da mahsul yetiştirememeleri ve açlık çekmeleri anlamına geliyor. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّهم لا يستطيعون تنيمة المحاصيل، ولهذا السبب تراهم يتضوّرون جوعاً. |
| Geri toplamak mı? Bu bir yerde ayrıldıkları anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنّهم تفرّقوا في مرحلة ما. |
| Tabi daha sonra anlaşmaya razı olmayacakları anlamına gelmiyor bu. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أنّهم لا يردون عقد صفقة لاحقًا |
| Arkamızda siyah bir sedan olmaması izlenmediğimiz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | فقط لأنّه ليس هناك سيدان سوداء وراءنا فهذا لا يعني أنّهم لا يلاحقوننا |
| Bu da yaklaştığımız anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أنّهم قريبون من هنا. |
| Delinin biri olmanız peşinizden gelmeyecekler anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | حسناً، لمُجرّد كونك مُرتاباً ذلك لا يعني أنّهم لا يسعون خلفك. |
| Böyle söylesem de kalpsiz oldukları anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يعني أنّهم أصبحوا مُتحجّري القلب |
| Bu kararın verilmediği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | -ذلك لا يعني أنّهم لم يتوصّلوا إلى قرار" ." |
| Zaman içinde dönmeyecekleri anlamına gelmiyor bu, ama bu ancak başka yerden aldıkları hizmeti beğenmeyip bana geri dönmek istemeleri ile olur. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنّهم لن يعودوا في الوقت المناسب، ولكن قد يجعلهم هذا غير راضين عن الرعاية التي يوفّرها لهم شخص آخر حتى يعودوا إليّ. |
| Birinin evine, birine dönmesi onun yalnız olmadığı anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | وكون أناس يذهبون للمنزل لشخص ما... لا يعني أنّهم ليسوا وحدهم. |