| Ancak bazen, durumun derinine inip kontrol altına almak gerektiğini anlamıyor. | Open Subtitles | لكنه لا يفهم هذا أحياناً يجب اتياع سياسة البطش و القوة |
| Ancak bazen, durumun derinine inip kontrol altına almak gerektiğini anlamıyor. | Open Subtitles | لكنه لا يفهم هذا أحياناً يجب اتياع سياسة البطش و القوة |
| Ve o da bunun farkında, tamam mı? İnan bana. bunun farkında. | Open Subtitles | وهو يفهم هذا، حسنا سصدقيني أنه يفهم هذا |
| Kimse bunun farkında değil mi? | Open Subtitles | هل احد يفهم هذا ؟ اقصد رائع |
| Sen anlamasan da, Alec bunu anlıyor. | Open Subtitles | أليك يفهم هذا على عكسك |
| Ona öğretmeye çalıştığım her şeyi anlamayabilir, ama bunu anladı. | Open Subtitles | ربما لا يفهم كل ما أعلمه له ولكنه يفهم هذا |
| Eşinizin bunu anlaması lazım. | Open Subtitles | على الشريك ان يفهم هذا |
| Çünkü kimse anlamıyor. | Open Subtitles | فأنتم في صحبتنا, لأنّه لا أحد منّا يفهم هذا. |
| sadece anlamıyor, o kadar. | Open Subtitles | إنه لا يفهم هذا فقط، هذا مافي الأمر |
| anlamıyor. | Open Subtitles | إنه لا يفهم هذا |
| Kimse anlamıyor... | Open Subtitles | لا أحد يفهم هذا |
| Ne mutlu bize ki Tanrı da bunun farkında. | Open Subtitles | نحن محظوظون... أن الإله يفهم هذا. |
| Kaydu bunu anlıyor. | Open Subtitles | "كايدو"يفهم هذا. |
| Erkek arkadaşım bunu anlıyor. | Open Subtitles | صديقي يفهم هذا |
| Bay Stanislavsky bunu anladı. | Open Subtitles | السيد ستانسلفاسكي يفهم هذا |
| Leon'un dediği gibi insanın varoluşu için savaşmaya hazır olmadan önce bunu anlaması gerekmez mi? | Open Subtitles | كما قال (ليون) أليس على الشخص أن يفهم هذا قبل أن يستعدوا للمحاربة من أجل وجودهم؟ |