|  Gerçeği söyleyeceğine dair... İncil üstüne yemin etti, Teğmen. -Benim için yeterli.  | Open Subtitles |   لقد اقسم ان يقول الحقيقة و هذا يكفى بالنسبة لى  | 
|  Benim için yeterli. İyi eğlenceler, beyler.  | Open Subtitles |   هذا يكفى بالنسبة لى تمتعوا بوقتكم يا رفاق  | 
|  Size söyledim, kızım bu işlerin içinde yer almadığını söyledi ve bu benim için yeterli.  | Open Subtitles |   لقد أخبرتك أن إبنتى أخبرتنى أنها لم تكن متورطة و هذا يكفى بالنسبة لى.  | 
|  Belki benim için yeterli değildir.  | Open Subtitles |   ربما هذا ليس جيدا بما يكفى بالنسبة لى.  | 
|  Ama o hatırlıyor ve bu benim için yeterli.  | Open Subtitles |   ولكنها تتذكر وهذا يكفى بالنسبة لى  |