| Onlar pantolonla oynuyor ve " kirkut" diyorlar. | Open Subtitles | انهم يلعبونها مرتدين السراويل و يسمونها كريكت |
| Pek çok yetişkin de bu küple oynuyor. | Open Subtitles | العديد من الأناس البالغين الناضجين يلعبونها |
| Çocuklar bir sopa ve lastik topla oynuyor. | Open Subtitles | الأطفال يلعبونها بكرة مطاطية وعصا |
| O ve konken partisindeki arkadaşları bazen bununla oynuyorlar. | Open Subtitles | هي واصدقائها في نادي القمار يلعبونها بعض الأحيان |
| - Haftalardır oynuyorlar. - Sanırım Avrupalılar. | Open Subtitles | إنهم يلعبونها منذ أسابيع - أعتقد بأنهم أوروبيون |
| Sadece dün gece oynadıkları saçma bir oyun. | Open Subtitles | إنها فقط تلك اللعبة الغبية التي كانوا يلعبونها ليلة أمس |
| Kanıt onların oynadıkları oyunlarda bulundu. | TED | ونجد الدليل في الألعاب التي يلعبونها. |
| Bu oyunun nasıl oynandığını biliyorsun, ve bunu oynayan insanların ne çeşit olduğunu da. | Open Subtitles | تعلم كيف تلعب هذه اللعبة و نوع الناس الذين يلعبونها |
| Diğer taraftan da, Farmville oyunu, muhtemelen hepiniz duymuşsunuzdur, dünya çapında 70 milyon oyuncuya sahip ve bunların büyük çoğunluğu hemen hemen her gün bunu oynuyor. | TED | في الطرف الآخر من الجدول, لعبة Farmville التي كنتم قد سمعتم بها جيداً, يمارسها 70 مليون لاعب في جميع أنحاء العالم, و معظم هؤلاء المستخدمون يلعبونها في كل يوم تقريباً. |
| -Hayır, çocuklarım oynuyor. | Open Subtitles | هل تلعبها؟ - لا، أولادي يلعبونها - |
| Herifler pis oynuyor. | Open Subtitles | يلعبونها بقذازه |
| - Haftalardır oynuyorlar. - Sanırım Avrupalılar. | Open Subtitles | إنهم يلعبونها منذ أسابيع - أعتقد بأنهم أوروبيون |
| Evet, doğru, biliyorum.Kriket oynuyorlar. | Open Subtitles | هذا صحيح، لا يلعبونها يلعبون الكريكت |
| Hâlâ çocuk gibi oynuyorlar. | Open Subtitles | ومازالوا يلعبونها كالصغار |
| oynadıkları oyunlar çok sıradışı. | Open Subtitles | إنّ الالعاب التي يلعبونها قاسية |
| Ama bu beni ne tür bir oyun oynadığın, ne tür bir oyun oynadıkları konusunda düşündürüyor. | Open Subtitles | حقيقة أنك لم تجعلني أتسائل ما اللعبة التي تلعبها... ما اللعبة التي يلعبونها ؟ |
| Tıpkı oynadıkları bir oyun gibi | Open Subtitles | هو مثل لعبة يلعبونها |
| oynayan çok. | Open Subtitles | سوف تدهش عندما تعرف عدد من يلعبونها من كافة الأعمار |
| Onunla çevrimiçi poker oynayan insanlar, ayda bir yüzyüze poker oynamak için bir araya gelmeye başladılar. | Open Subtitles | الشباب اللذين تعودوا أن يلعبو "بوكر " معه بدأ يلعبونها مرة في كل شهر وهم متجمعين وجها لوجه. |