Bana yardım edebilecek tek bir kişi vardı. | Open Subtitles | وكان هناك شخص واحد يمكن أن يساعدني في حلها |
Aslında Bana yardım edebilecek tek bir kişi var. | Open Subtitles | في الواقع، لا يمكن أن يساعدني إلا شخص واحد. |
Bana yardım edebilecek tek arkadaş. | Open Subtitles | الوحيد الذي يمكن أن يساعدني. |
Kimse yok mu? Biri bana yardım edebilir mi? | Open Subtitles | مرحباً, هل يمكن أن يساعدني أحد |
Birisi bana yardım edebilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن أن يساعدني أحد من فضلكم؟ |
Ama belki burada bana yardımcı olabilecek bir şey vardır. | Open Subtitles | لكن ربما هناك شيء هنا يمكن أن يساعدني |
Juri üyelerinden birisi bana yardım edebileceğini söyledi | Open Subtitles | واحد من القضاة قالوا هو يمكن أن يساعدني. |
Bana gelip, hizmet verdiği adamın yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | جاءني، وقال أنّ الرجل الذي يعمل لحسابه يمكن أن يساعدني |