| Karadaki, 25 kilogramdan ağır hiçbir hayvan kurtulamadı. | Open Subtitles | على اليابسة، لم ينجُ حيوان يزن أكثر من خمسة وعشرين كيلوجرام |
| Başka bir grupla çatışmaya girdik. Hiçbiri kurtulamadı. | Open Subtitles | خضنا صراعًا مع مجموعة أخرى، ولم ينجُ أحد من رجالنا. |
| Hatanın bende olmadığını söylediler ama diğer araçta bir anne ve bebeği vardı bebek kurtulamadı. | Open Subtitles | قالوا أنني لم أكن أنا المخطئة، ولكن كانت هناك أم وطفل في السيارة الأخرى... ولم ينجُ الطفل |
| İblis senin evine seni almak için girdiğinde nişanlın başaramadı. | Open Subtitles | ، عندما اقتحم الكائن الشيطاني منزلكِ لأخذكِ لم ينجُ خطيبكِ |
| Bakın, üzgünüm, başaramadı. Yapabileceğim birşey varsa, ee... | Open Subtitles | أنا آسف، لم ينجُ من ذلك، إنكانهناكأيشيءيمكننيعمله.. |
| Elimden geleni yaptım. Ama başaramadı. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعى, ولكنه لم ينجُ |
| Kimiyse kurtulamadı. | Open Subtitles | لكن لم ينجُ آخرون |
| Rommily kurtulamadı. | Open Subtitles | ({\cH92FBFD\3cHFF0000}روملي) لمْ ينجُ |
| - Belki de kurtulamadı. | Open Subtitles | ربما لم ينجُ |
| Kimse kurtulamadı. | Open Subtitles | ولم ينجُ أحد. |
| kurtulamadı değil mi? | Open Subtitles | هو لم ينجُ |
| Durumu senin kadar kötü değildi, yine de başaramadı. | Open Subtitles | ولم يكن حتى سيئاً كمثلك ولم ينجُ منه |
| Korkarım başaramadı. | Open Subtitles | أخشى إنه لمْ ينجُ |
| O başaramadı, Betty. | Open Subtitles | فنسنت" لم ينجُ من الحادث" |
| başaramadı. | Open Subtitles | لم ينجُ |
| Casey başaramadı, Zoe. | Open Subtitles | (كيسي) لم ينجُ يا (زوي) |
| başaramadı. | Open Subtitles | لم ينجُ |
| başaramadı mı? | Open Subtitles | ألمْ ينجُ ؟ |