| Ne duyduğunuzu bilmiyorum ama, alt katta hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي سمعته لا يوجد أي شيء هناك |
| Dünyası yok oluyor ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | عالمها يموت، ولا يوجد أي شيء لعين يمكنني فعله حيال الأمر. |
| - Bir şeyler lazım. - Yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً ما لا يوجد أي شيء لنفعله |
| Kate, dinle. Tekne yok, hiçbir çıkış yolu yok, bir şey yok. | Open Subtitles | كات, أسمعي, لا يوجد قارب, لا طريق للخروج لا يوجد أي شيء |
| -Maalesef. -Yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı? | Open Subtitles | للآسف نعم هل يوجد أي شيء يمكننا المساعدة به |
| -Maalesef. -Yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı? | Open Subtitles | للآسف نعم هل يوجد أي شيء يمكننا المساعدة به |
| Bence kurşun kalemi olduğundan daha iyi kılacak yapılabilecek hiçbir şey yok. | TED | برأيي، لا يوجد أي شيء يمكن القيام به لجعل قلم الرصاص أفضل مما هو عليه. |
| Ve düşündük ki, erkek sağlığı için ortalıkta hiçbir şey yok. | TED | عندها فكرنا، بأنه لا يوجد أي شيء لدعم صحة الرجل |
| Güneş sistemimizde buna benzeyen başka hiçbir şey yok. | TED | لا يوجد أي شيء آخر في نظامنا الشمسي مشابه لهذا. |
| Somali'de bunun bir çeşidini üretecekler, çünkü Somali'de hiçbir şey yok. | TED | وأنهم فى طريقهم إلى إصدار نسخة منه هناك، لأنه لا يوجد أي شيء مطلقًا في الصومال. |
| Öncelikle bilmenizi isterim ki sizleri, şahit olduğumuz tanıma aşamalarında ayıran hiçbir şey yok. | TED | أولًا دعوني أوضح لكم أنه لا يوجد أي شيء مميز مطلقًا بشأن هذا الجمهور فيما يتعلق بنمط التعرف كما رأيناه. |
| Bu dosyada hiçbir şey yok. Kim bu adam? | Open Subtitles | لا يوجد أي شيء في هذه الملفات من يكون هذا الرجل؟ |
| Merak etmeyin evde çalınacak bir şey yok. İyi geceler. | Open Subtitles | لاتقلقي على ذلك، لا يوجد أي شيء يستحق السرقة هنا، طابت ليلتك |
| Olmaması gereken bir şey yok değil mi? Hatırlasana. | Open Subtitles | لا يوجد أي شيء على ذلك الشريط الذي لا ينبغي أن يكون هناك؟ |
| Ne lazımsa. Belinde hiç bir şey yok dedi. | Open Subtitles | و لقد قال أنه لا يوجد أي شيء خاطئ في ظهره |
| Bak, bütün bunların sorumlusu o olsa bile yapabileceğin herhangi bir şey yok. | Open Subtitles | انظري حتى لوكان هو المسؤول لا يوجد أي شيء يمكن أن تفعليه |
| Üzgünüm, yapabileceğim hiç bir şey yok. | Open Subtitles | أنا أعتذر . لا يوجد أي شيء يمكنني أن أفعله |
| Gerçekten, Hodgins William Hastings'in tıbbi kayıtlarıyla bağlantılı bir şey var mı? | Open Subtitles | هل يوجد أي شيء بمكننا ربطه بالسجلات الطبية لويليام هاستينغ؟ |
| Cylonlar dışında bir Sagittaronludan daha çok nefret ettiğin bir şey var mı? | Open Subtitles | "فيما عدا السيلونز , لا يوجد أي شيء تكرهه أكثر من الساجتورين " |
| Rüzgar uğuldamıyordu bile, çünkü uğuldamasını sağlayacak hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لا يوجد حتـّى صوت للرياح، لأنه لا يوجد أي شيء تصطدم به الرياح |
| Komplo teorisi diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد أي شيء من هذا القبيل كما في المؤمرات. |